Son Ayin Bölüm 2 - The Last Exorcism 2

YAZAR : Cumartesi, Ağustos 31, 2013
Bu tarz filmlerin her birini seyretmiş biri olarak en baştan söylemeliyim bu biraz cık 'Olmamış!'. Film bittiğinde 'neydi bu şimdi?' gibi sorular içerisinde buldum kendimi. Yine bakışları korkutucu bir abla bulmuşlar koymuşlar filme. Bazen de aptal aptal bakıyor. İkisinin arasında kaldığınız durumlar çok fazla var. Sık sık içinizden 'bunda şeytan falan yok tipik şizofreni' dediğiniz olacak. Evet, teşhis bile koyabileceksiniz :)) Anlamsız, süre doldurmak için çekilmiş sahne sayısı o kadar fazla ki anlat anlat bitmez.

SeaFood Restaurant, Bangkok

YAZAR : Cuma, Ağustos 30, 2013
Yüzüyorsa onlarda var ;)
Bizi Uzakdoğu'ya gönderen eş-dost, akraba "Önünüze konan börtü böcek ne varsa hepsinden tadın, yiyin. Sakın yemeden dönmeyin." diye tembihlemişti. Sadece soslara dikkat etmemizi söylemişlerdi. Biz de öyle yaptık. Seafood Restaurant'a gideceğimizi öğrenince her şeyin tadına bakacağımıza dair anlaşmıştık. Ne de olsa deniz ürünleriydi. 

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Mutlu Olsun!

YAZAR : Cuma, Ağustos 30, 2013

Thai Masajı, Beni Hala Gülümsetiyor :)

YAZAR : Perşembe, Ağustos 29, 2013
Uzun uçak yolculuğu, her ne kadar rahat da olsa, insanı perişan ediyor kabul edin. Havaalanında pasaport kontrolünden geçtikten sonra rehberimize de kavuşunca bir rahatlama aldı bizi. Yorulduğumuzu da işte o an anladık. O da anlamış olacak ki, daha da gezecek yerlerimiz var, hadi sizi önce masaja götüreyim bütün yorgunluğunuz geçsin dedi. Hepimizin gözlerindeki ışıltıyı gördüm sanki. Masaj mı? Hem de Thai masajı, hem de memleketinde. Olmaz mı hiç? Hadi hemen gidelim dedik veee dışarıdan normal görünen ama içerisi bambaşka bir mekana dönüşen bir masaj salonuna geldik.Küçük, taş kaplı yollardan ilerleyerek, su şırıltıları eşliğinde bu minik bungalowlara vardık. Işıklandırma öyle güzeldi ki herkes daha o an rahatlamıştı sanki.

Uzakdoğu'ya Gitmeden Ölmeyin!

YAZAR : Perşembe, Ağustos 29, 2013
Yurt dışı seyahatlerinin beni en çok etkileyen yeri Mısır'dı. İkinci sırada ki yer ise kesinlikle Uzakdoğu. Maalesef her yerini görmedim ama görebildiğim kadarıyla Dünya güzelliklerinin büyük bir kısmı, aynı ülkemiz gibi, orada toplanmış. Bizim kültürümüzden çok çok farklı bir kültürü görmek de beni etkileyen başlıca unsurlardan tabii ki. Bir Avrupa şehrine gittiğinizde bizden çok da farklı olmadıklarından, az çok göreceğiniz mimariye aşina olduğunuzdan sizi 'Dan!' diye çarpmıyor ama Uzakdoğu öyle değil.
Her seyahatin her adımının çok önemli olduğunu düşündüğümden, ilk olarak uçak yolculuğumuzla başlamak isterim. Bu kısımları, yıllar geçmesine rağmen, detaylı bir şekilde anlatabileceğim çünkü Uzakdoğu seyahati heyecanıyla bu turu yazmalıyım diye düşünüp her gece günün özetini yazmaya başlamıştım fakat seyahat öyle faal geçti ki ancak uçak yolculuğu ve ilk günü yazabilmişim :)
İlk defa böyle kocaman bir uçakla uçacak olmanın heyecanı içimi sarmıştı itiraf ediyorum. Koridor kısmında da koltukları olan uçaklar var ya onlardandı. Bu yolculuğumuz esnasında dünyanın 1 numaralı havayolu şirketi Singapore Havayollarıydı ve biz de bu şansa erişmiştik. Yerel kıyafetleriyle servis yapan hostesler ve kibarlıkları hepimizin çok dikkatini çekmişti. Koltuklarımıza ulaştığımızda her birimizi bir yastık, bir battaniye ve bir de kişiye özel tv bekliyordu. Yerimize yerleşince herkesin birer battaniye daha kapma çabalarını şaşkınlıkla izlesek de yolculuğun ilerleyen saatlerinde üşümeye başlayınca nedenini çok acı bir şekilde öğrendik ;)

Star Trek İnto Darkness - Bilinmeze Doğru Star Trek

YAZAR : Çarşamba, Ağustos 28, 2013
J.J. Abrams yönetmenliğinde beğenilerimize sunulan Star Trek filmini izlemek ancak kısmet oldu. Film, yok olma tehlikesi altındaki bir gezegeni kurtarma göreviyle hızlı bir giriş yapıyor. Bulunulan gezegen, yaşayan halk ve başarılması gereken görev hepsi birbirinden iyi. Filmin taa en başında "Vaaay! İyi başladık." diyorsunuz.

Blue Lagoon'la Geçmişe Yolculuk ;)

YAZAR : Pazartesi, Ağustos 26, 2013
Ben doğmadan önce çekilmiş bir film, yıllaaar yıllar önce izlemiştim. D&R da görünce arşive girmeli deyip aldım. Eh alınca da bir kere daha izlenmeli değil mi? Denizdeki görüntülere bir kez daha hayran kaldım. Balıklar, mercanlar, okyanusun berraklığı, ...

Eve Dönerken Minik Bir Safranbolu Molası

YAZAR : Pazar, Ağustos 25, 2013
Eve dönüş yolunda kısacık bir Safranbolu molası verip Arasta'da o güzel kahveden içtik. Arasta'yı bulana dek de tarihi kısmın bir kısmını gezmiş olduk ;) Bizim birkaç saatlik molamızla olacak iş değil tabii ki ama birkaç güzel fotoğrafı sizlerle paylaşmak istedim.

Mustafa Amca'nın Yeri Canlı Balık - Amasra

YAZAR : Cumartesi, Ağustos 24, 2013
 
Amasra'ya gidince balık yenecek tabii ki ama önemli soru nerede yenmesi gerektiği. İşte tam bu noktada teknoloji devreye giriyor :) Kardeşim telefonunu bir hız çıkarıp foursquare'den lokantalara yapılan yorumları bir bir okumaya başlıyor ve biz de kendimizi Mustafa Amca'nın Yeri'ne giderken buluyoruz. Beğeniyor muyuz? Beğenmek ne kelime bayılıyoruz. Zaten başka nereye 3 gece üst üste yemeğe gidersin ki?

Gün Batınca Amasra, Farklı Şeyler Düşündürtüyor İnsana

YAZAR : Cumartesi, Ağustos 24, 2013
Böyle bir deniz kentinde böyle güzel gün batımlarına doyum olmuyor doğrusu. Işıkların deniz üzerinde oluşturduğu görüntüye hayran olmayan bir insan evladı var mıdır bilemiyorum ama ben en hayran olanlarından biriyim galiba. Her akşam beni koyun bu mekana, ben de her akşam sıkılmadan izleyeyim. Teknelerin gün batımına doğru hareket edişleri, martıların gün batmadan son avlanma telaşları, evlerin ışıklarının bir bir yanması, çocukların akşam yemeği için evlere çağırılması ve dalınan onlarca hayal ...

 

Amasra'nın Güzellikleri

YAZAR : Cuma, Ağustos 23, 2013
Amasra'nın her şeyi güzel kardeşim! İnsanlarının güzelliğinden bahsettik, doğa güzelliklerini kesin duymuşsunuzdur. Bir de ben anlatayım da iyice pekiştirelim :)

Direkli Kaya; Amasra'nın küçük liman tarafında bulunuyor. Denize girmek için çokça tercih edildiğini söylemeliyim fakat Direkli Kaya'ya giden merdivenlerin başında "buradan denize girmek tehlikeli ve yasaktır" ibareli bir tabela gördüğümü de belirtmeden geçemeyeceğim.

Amasra'da Gezerken

YAZAR : Salı, Ağustos 20, 2013
Amasra'nın tabiatından, manzarasından başka bir postta bahsedeceğim ama bu kez gün içerisinde dolaşırken karşılaştıklarımızı yazmak istiyorum. 
Bu karede gördükleriniz çubukta patates diye satılıyor. Yedin mi derseniz yemedim çünkü kendisiyle gece 22:30 - 23:00 sularında karşılaştık ve fazla kilolarım elimi ona uzatmama engel oldular. Yalnız etrafımda ki hemen herkesin elinde gördüğümden lezzetli ve denenebilir bir atıştırmalık olduğuna eminim. Özellikle çocuklar bayıla bayıla yiyorlardı. 

Amasra'da nerede kalmalı?

YAZAR : Salı, Ağustos 20, 2013

Erfelek Şelalelerinin o muhteşem manzarasıyla gözlerimize banyo yaptırdıktan sonra yola devam etmek için çıktık yola. Sahilden gideceğiz diye karar almıştık bir kere. O yüzden doğru Ayancık'a geçtik ama yolu sorduğumuz bir polis memuru sahil yolunun olmadığını Türkeli'nden sonra sahile inebileceğimizi söyledi. Biz de söz dinleriz aynen dediği gibi yaptık. Haritada işaretlediğim yerlerinden her birinden geçerek vardık Amasra'ya fakat sahil yolu dediğim zaman gözünüzde farklı bir sahne belirmesin. Üzülerek söylüyorum ki yol çok bakımsız ve fena halde. Dağlara çıkıp çıkıp indik. Hadi çıkıp insek iyi bir de ne virajlar ne virajlar. Doğu Karadeniz sahil yolu yapılırken Batı Karadeniz'i toptan unutmuşlar.

Sinop, Erfelek Tatlıca Şelaleleri

YAZAR : Pazar, Ağustos 18, 2013

Daha Büyük Görüntüle
Bayram tatilimizi ancak anlatmaya başlayabiliyorum kusuruma bakmayın. Eve daha yeni gelebildim. Yerleştim ettim derken bu zaman oldu. Biraz daha ertelersem araya arkadaşımın düğünü de girecekti ondan pazar sabahı bir hız başlayayım dedim.
Arife günü sabahı varış noktamızın Amasra olduğu gezimiz için yola çıktık. Giderken, seneler önce olduğu gibi sahil yolundan gitmeye karar vermiştik ama yol çok zorluydu. Yazılarımı okudukça anlayacaksınız beni. Sabah 05:45 te yola çıkıp kahvaltımızı Sinop'ta yaptık. 07:30 - 08:00 gibi vardığımız Sinop meydanında kimsecikler yoktu haliyle ama koca çınarların altında çok ama çok güzel bir kahvaltı yaptık.

Under The Tuscan Sun - Toscana Güneşi Altında

YAZAR : Çarşamba, Ağustos 14, 2013
Çok sevdiğim ve dün gece kanal gezerken tesadüfen rastlayınca gözlerimin parıldadığı bu filmi duydunuz mu? Duymayanlara duyuralım ki bu güzelliği herkes görsün ;)
Belki sizler de benim gibi Diane Lane filmlerini sevenlerdensinizdir ama bu film Diane Lane filmleri kategorisinin de üzerinde bir yerlerde benim için. Amerika'da başlayan hikayemiz bir yazarla ilgili. Mutlu bir evliliği olduğunu düşünse de bir gün kocasının kendisi aldattığını öğreniyor ve doğal süreç başlıyor. Karısını aldatan eş bir de kendisinden nafaka istiyor.

Komşum Totoro ve Ruhların Kaçışı

YAZAR : Çarşamba, Ağustos 14, 2013
Kardeşim sıkı bir Anime izleyicisi ve beni de zaman zaman bunun içine çekiyor. Tatilde boş anları değerlendirmek için iki tanesini izledik ve sizlere tavsiye etmek istedim çünkü inanılmaz güzeldiler. Hangisi daha iyi derseniz bence Ruhların kaçışı ama yine de siz kendiniz karar verin.
Komşum Totoro

Bir Psikiyatristin Gizli Defteri

YAZAR : Çarşamba, Ağustos 14, 2013
Sonunda bloguma döndüm :) Tatilden pazar günü döndük, pazartesi Hera'yı pansiyondan aldık, ertesi gün de işlerimiz vardı derkeeeen ben ancak yazabildim. Tatilde hep sizleri düşünerek resimler çektim ve notlar aldım. Bu yüzden sizleri çok kapsamlı Amasra yazıları bekliyor şimdiden haberini vereyim. Ama şimdi ki konumuz tatil kitabım :)
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri kitapçıda gördüğüm elimin uzanı uzanıverdiği fakat sıradaki kitaplar yüzünden alamadığım bir kitaptı.

Herkese Mutlu, Sağlık Dolu Bayramlar :)

YAZAR : Çarşamba, Ağustos 07, 2013
Sevdiklerinizle Birlikte Nice Huzur Dolu, Mutlu, Sağlıklı Bayramlar Dilerim !

Amasra'ya GidiyoruuzZz!

YAZAR : Salı, Ağustos 06, 2013
Görenleriniz var mıdır bilmem ama biz seneleeer seneler önce yine ailecek gittiğimiz Amasra'ya hayran kalmıştık ve bu bayram tatilini orada değerlendirelim dedik. Görmeyenlere şimdiden görmelerini tavsiye ediyorum ama daha detaylı ve taze bilgileri dönüşte verebileceğim tabii ki.

Köpeğinizle Denize Girmek

YAZAR : Salı, Ağustos 06, 2013
Bizim kızın denizi ilk kez gördüğü anı sizlerle paylaşmıştım. Patilerimizi sokmaktan öteye gidememiştik maalesef. Bu seferse 'babamın' da katkılarıyla kızım Karadeniz'le tanıştı.
Kucağıma alıp çok ileriye gitmeden bıraktım denize ve Hera can havliyle yüze yüze kumsala çıktı. Kumlarda, gerek patileri yandıkça, gerekse kumların havalanmasından hoşlanarak koştu, oynadı, zıpladı durdu. Biraz rahatlayınca bir daha kucakladım ve tekrar girmeyi denedik.

Elif - Paulo Coelho

YAZAR : Salı, Ağustos 06, 2013
Muhteşem bir kitap okudum. Kapağını kapatır kapatmaz sizlerle paylaşıyorum. Paulo Coelho adını belki de birçoğunuz duymuştur. Benim kendisini tanıma şansım maalesef çok da geçmişe dayanmıyor. Çok sevdiğim bir arkadaşım sayesinde tanıştığım bu yazarın bu kitabını tatile geliyorum diye yanıma aldım. Bu kitabından başlama nedenimse arka kapağındaki yazı oldu. Yazıda;
"Hilal ben; Türkçede, ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi demektir. Ülkemin bayrağında da vardır hilal." diyordu.

Asma Pansiyon - Işıl Şenol

YAZAR : Perşembe, Ağustos 01, 2013
Sırası gelene kadar meraktan ölmüştüm bu kitabı okumak için çünkü bir yazarın ilk kitabıydı. Okudum bitti, heyecanıma da değdi doğrusu. Bu aylar tatil zamanları, evinizde, tatilde her neredeyseniz ayaklarınızı uzatın ve alın bu kitabı elinize. Sizi olduğunuz yerden alıp taa
Blogger tarafından desteklenmektedir.