Dan Brown'ın Cehennem'i Film Gibi Çevrilmiş

Aranızda benim gibi Dan Brown fanatikleri var mı bilmiyorum ama bir Dan Brown yazısıyla daha sizlerleyim. Bu güne kadar çıkan tüm kitaplarını ilk gün almış ve o hızla okumuş biri olarak, bu kitabı da sabırsızlıkla bekliyordum ve muradıma erdim :) Kitap 14 Mayıs'ta raflardaki yerini alıyormuş.
Hürriyet Cumartesi ekinde okuduğum yazıya göre çevirmenler inanılmaz güvenlik önlemleri altında çevirilerini tamamlamışlar. Çeviri süreci şöyle başlamış. Ocak ayında Altın Kitaplar'a TOP SECRET uyarılı bir e-posta gelmiş. Postada Dan Brown'ın ajansının belirlediği 12 ülkenin yayın evi çok gizli bir çeviri çalışmasına dahil olacaklarmış. Çevirmenler İngiltere ve İtalya'da iki ayrı güvenlikli ofiste 2 ay içinde kitabı kendi dillerine çevireceklermiş. Çok heyecanlı değil mi?

Bu süre dahilinde çevirmenler ailelerine bile nereye, ne için gittiklerine dair hiç bir bilgi veremeyeceklermiş. Bu e-postanın içerisinde çevirmenler ve yayın evinin imzalaması gereken 10 maddelik bir de sözleşme bulunuyormuş. Bunları okuyunca sadece çeviri kısmı böyle aksiyon doluysa kitap nasıldır kim bilir diye düşünmekten kendimi alamadım. 
Altın kitaplar Dan Brown'ın daha önceki kitaplarını da Türkçe'ye çeviren Petek ve İpek Demir kardeşleri ve editörleri Hülya Şat'ı bu gizli görev için İngiltere'ye göndermişler. 45 günde çeviriyi tamamlayan bu ekip neler yaşamış bakın:
Petek Demir: "Giderken en yakınlarımıza bile bilgi vermemiz yasaktı. Dan Brown'ın İngiltere yayımcısı Transworld'un binasında çalıştık. Ofise girdiğimiz zaman pasaportlarımızı teslim ediyorduk. Üzerinde isimlerimizin yazılı olduğu manyetik kartlar veriliyordu. Sürekli kilitli tutulan ve başında bir güvenlik görevlisinin olduğu dosya odasına gidiyorduk. Bütün çeviriler ayrı ayrı kilitli kasalar içerisinde muhafaza ediliyordu. Özel numaralandırılmış nüshalar üzerinden çalışıyorduk. Kimse bir başkasının numarasını bilmediği için, başkasının nüshasını göremiyordu. Molalara gittiğimiz zaman nüshalar kasalara koyuluyordu. Anahtarla kapıdaki güvenlik görevlisinde bulunuyordu. Laptoplar yayın evi tarafından verilmişti ve sadece word dosyaları açılıyordu." 
İpek Demir'de korumaların özel eğitimli bir ekip olduğundan bahsetmiş. 
14 Mayıs'ta Amerika'yla aynı anda yayımlanacak ülkeleri Dan Brown'ın ajansı daha önceki satış rakamlarını baz alarak belirlemiş. Türkiye haricinde çağrılan diğer ülkeler: Hollanda, İsveç, Danimarka, Norveç, İtalya, Almanya, Fransa, Finlandiya, İspanya ve Brezilya. En doğudaki ülke biz olduğumuz için saat farkıyla hepsinden önce bizde piyasada olacak. Heyecanlı :)
Hülya Şat ise; güvenlik önlemlerinin çeviri tamamlandıktan sonra da devam ettiğini söylüyor. "Yapılacak tüm düzeltmeler bittikten sonra elimizdeki tüm nüshaları imha edilmek üzere bizden teslim aldılar. Kitabı flash bellekle Türkiye'ye getirdim. Bellekteki dosyayı açmak için gerekli şifreyi ise daha sonra e-posta ile gönderdiler. Üç kere yanlış girilirse, bellekteki bilgilerin silineceğini de belirtiyorlardı. Kitabın tamamını, şu ana kadar Türkiye'de okuyan tek kişiyim. Tüm samimiyetimle belirtmeliyim ki, bugüne kadar okuduğumuz diğer Dan Brown romanlarından çok daha iyi bir roman. Hatta en iyi Dan Brown romanı Cehennem. Çok şaşırtıcı bir sonu var." demiş.
Bu yazıları okuyunca kitabı alıp okumak için daha da sabırsızlandım. Beni benden alacak çok güzel bir roman kısa süre sonra bizlerle. Siz de merak etmediniz mi?
Kaynak: http://ush.re/anef

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.