Mutluluğu Yakalamak... Dört Anlaşma - Don Miguel Ruiz

8 Saniye'yi izlediğimde çok etkilenmiş günlerce etkisinden çıkamamıştım. Şimdi bile etkilerini sürdürüyor ki soundtrack albümü günde bir kere dinliyor, Esra İnal'ın seminerlerini takip ediyor ve koşa koşa gidip Dört Anlaşma alabiliyorum :) Dört Anlaşma'ya dair çok öncelerden, hayal meyal hatırladığım şeyler vardı fakat hiç elime alıp okumamıştım. Bu kitabın zamanı da buymuş demek.


Hayatlarımızda anlık mutlulukların haricinde gerçekten mutlu muyuz? önce onu sormalıyız kendimize. Ya da tam aksi yönden bakarsak hayatımız boyunca hep mutlu olmak, hep o hisle yaşamak mümkün müdür? Aslında yaşamın getirdikleri haricinde (hastalık, ölüm gibi) mutlu olmamız neden mümkün olmasın diye düşünüyorum artık. Yarın ne olacağı belli bile değilken andan neden keyif almaya çalışmayız? Neden hep bir şeyleri didiklemeye çalışır, birilerini çözmeye çabalar, düşünmeden konuşur ve üstünkörü işler yaparız?

Dinler, yüzyıllardır kurallarıyla aslında bizleri "iyi insan" olma yolunda ilerletmeye çalışır ama çevremiz nedense dindar görünen "kötü insanlarla" doludur. Bütün dinleri ve inanışları bir yana bırakırsak etrafımızda, nereye bakarsak orada, kocaman kucağını bizlere açmış bir doğa bulunmaktadır. Dört Anlaşma, giriş bölümünde bana şunu hatırlattı ki önce doğayla barışmalıyız. Aslında her birimiz küçücükken çiçeklerle, böceklerle, hayvanlarla ne kadar da ilgiliydik değil mi? Bir şeyler bize bunu unutturdu. Hatırlamalıyız! Hatırlamalıyız çünkü doğa yoksa biz de yokuz!

Doğayla barışı sağlamak belki de hayatta mutlu olabilmemiz için ilk ve en kolay adım. Sonrası giderek zorlaşıyor ama mutlu olabilmek için değmez mi?

Dört Anlaşma'yı buraya yazmalı mıyım yazmamalı mıyım kararsız kalmıştım ama yazmamaya karar verdim. Sadece buraya yazmakla olmaz bence. Kendisini geliştirmek isteyen, beyninde bazı soruların dolaşıp durduğu, mutluluğun anahtarını arayanların mutlaka okuması gereken bir kitap. Tabii tüm kilitleri açmak da bizlerin elinde. Benim dönp dönüp okuyacağım başucu kitabım oldu. Kim bilir belki siz de aynı şeyleri hissedersiniz. Mutlu kalın...

6 yorum:

  1. Tam heyecanla okumaya başlamıştım ki "yazmamalıyım" kelimesini gördüm :(
    Yaz ama uzun uzun yaz sen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canııım sağol <3 Dedim ki şimdi buraya yazsam "hıı bunlarmış demek" diyip okumayanlar olacak o yüzden en iyisi yazmamak ;) Ben de kitaptaki gibi derinliğine inip anlatamayacağıma göre bu sefer böyle olsun :))

      Sil
    2. Zaten en zor olan en basit yazılmışı en basit şekilde anlatabilmekmiş... Bu arada ben hala bitirmedim :) Bitirsem ben yazacağım ama Yasemin de sen de beni geçtiniz :)

      Sil
    3. Yasemin de daha bitirmedi sanırım. Uzun zamana yaydı bu kitabı :)

      Sil
  2. tartışma kabul ediyor musun acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylemek istediğin bir şey varsa yazabilirsin. Ben de katılıp katılmadığımı belirtirim. Bunun haricinde buranın tartışma ortamı olduğunu düşünmüyorum.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.