Nar Ağacı - Nazan Bekiroğlu

Bu kitap hakkında öyle güzel şeyler duymuştum ki okusam mııı okumasam mı ikilemi yaşamıştım. Neden mi? Çünkü bir kitap hakkında çok şey duymak o kitap için iyi ya da kötü mutlaka bir ön yargı oluşturuyor içinizde. Ya aradığınızı bulamayıp pişman oluyorsunuz ya da şanslıysanız seven taraftan oluyorsunuz. Benim Nar Ağacı için duygularım ise her iki tarafa da yaklaşamadı maalesef.

Nar Ağacı'nda Tebrizli Setterhan ile Trabzonlu Zehra'nın nasıl birbirlerini bulup da evlenebildiklerinin hikayesini okuyacaksınız. Büyükanne ve büyükbabasına ait resim ve mektuplardan yola çıkıp, onların izledikleri yolları izlemeye çalışan hatta resimlere bakarken ansızın içine girip onları günlerce izleyen bir anlatıcımız var. Setterhan'ın da Zehra'nın da birbirleriyle tanışana dek kalplerine ne aşklar girmiş, nasıl günler, ne zorluklar atlatmışlar bunları okuyacaksınız. Her ikisi de bambaşka dünyalardan, bambaşka ortamlardan çıkıp savaşlar, göçler, aşk acıları sonucunda bir araya gelebiliyorlar. Konu bakımından çok ilgi çekici ve ilginç bir kitap olmasına rağmen beni içerisine çekememesinin nedeni ise çok ama çok fazla detaya girilmesiydi.

Öyle çok anlatım içeriyordu ki yeter artık bitsin bu bölüm  dedim birçok kere. Anlatımın yoğun olduğu bölgeler haricinde içine girebildiğim kitap eminim ilginizi çekecektir ama okumaya başlamadan önce sizi nelerin beklediğini bilin ;) Detaylardan ve kimi zaman ağdalı anlatımdan hoşlanıyorsanız Nar Ağacı'nı çok seveceğinize eminim. Keyifli okumalar dilerim.