Tuz Gölü Ankara


Yıllardır Ankara'da oturup Tuz Gölü'ne gitmemek benim için çok büyük bir ayıptı ve sonunda bu ayıbı düzeltebildim. Sürekli harika fotoğraflarını gördüğüm ve kimi yolculuklarımda üzerinde yürüyen insanları gördüğüm Tuz Gölü üzerinde sonunda ben de yürüdüm.

Ağustos ayında gitmemiz nedeniyle bu kocaman gölde suyu bulmamız güç olsa da kimi yerlerde açılan çukurlara ayaklarımızı soktuk elbette. Hava sıcaklığının oldukça yüksek olduğu ve bulunduğumuz saatlerin neredeyse öğle saatleri olmasına rağmen bu çukurlardaki suların serin oluşu bizi oldukça şaşırttı. Buralara ayağımızı sokmak elbette bize yetmedi ve suyu bulana dek ilerledik.


Arayan belasını da bulur mevlasını da derler ya buluyor tabii ki. Zaten sığ bir göl olan Tuz gölünde bulabildiğimiz su yüksekliği birkaç cm i geçmese de hedefe ulaşılmış su bulunmuştu :) Kimselerin gelmediği bu bölgenin keyfini çıkarmak da bize kalmıştı.
Başlarda göl ya da tuz üzerinde yürümek kolay olsa da üzerine daha az basılan bölgelere geldiğinizde ayaklarınız çok acıyacak bu nedenle yanınızda bir terlik bulundurmanız çok iyi olacaktır. Çıkışta ayaklarınızı yıkayabileceğiniz bir yer var endişe etmeyin. 


Göz alabildiğine uzanan bu beyaz mucize size dünyada değilde başka bir gezegende olduğunuz hissini de yaşatabilir. Daha önce hiç böyle bir ortamda bulunmamış, hiç böyle bir şeyi tecrübe etmemişler için söylüyorum elbette.
Tepenizden gelen yakıcı güneşin yerden de yansıyan etkisiyle ortam çok ama çok sıcak olacak, gözleriniz büyük ihtimalle yanıp sulanacak ve siz de bronzlaşacaksınız ;) Şaka yapmıyorum bunlar gerçekten olacak. Tuz Gölü'nde haranlık uyandıracak fotoğraflar çekme kısmına gelirsek de bunun için gün batımı saatlerini seçmeniz en iyisi olacaktır. Gün içerisinde buradaki fotoğraflardan daha ötesine gitmeniz pek mümkün olmuyor.


İlerilere gittikçe gölün altının pembeleştiğini farkedip şaşırdığımızı da belirtmeliyim. Tabii ki sıkı bir araştırmacı olan yapımla bunun da nedenini öğrendim hemen anlatayım. Gölün özellikle güneybatı kısmının zaman zaman kızıla boyanmasının nedenini araştıran bilimadamları bunu yapanın mikroskobik boyutlardaki bir su yosunu olduğunu keşfetmiş. Dunaliella salina isimli bu su yosunu sayesinde bembeyaz beklediğiniz Tuz Gölü'nü kıpkırmızı görürseniz sakın şoke olmayın ve eğer yakınlardaysanız bu minik seyahati daha fazla ertelemeyin ;)

8 yorum:

  1. Gün batımı olmamasına rağmen, bembeyaz çok güzel fotoğraflar çekmişsiniz.

    YanıtlaSil
  2. tuz gölün benimde aklımda olan bir yer ama bir türlü gitmek bana da nasip olmadı inşallah bende senin gibi en kısa zaman da giderim.

    YanıtlaSil
  3. Zaten Merak ediyordum hepten gitmek istiyorum yapaça hım ilk ankara yolcuğunun ilk adresi olacam tuz golü 😊

    YanıtlaSil
  4. Çok istiyorum görmeyi, ne güzel yapmışsınız giderek...

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.