Kule, Kalkış İçin İzin İstiyorum

Hiç delicesine uçma isteği duydunuz mu içinizde? Hani bazen gerçekten, fiziken uçuyor olabilmek geçti mi aklınızdan? Peki ya rüyalarınızda uçarken gördünüz mü kendinizi? Ben bunların her birini sık sık yapıyorum. Nedenini bilmesem de bu duyguyu her hissettiğimde ya da o rüyayı her gördüğümde huzur doluyor içime. İşte bu yüzden "Kule, kalkış için izin istiyorum." 


Hisler, içimize doğanlar her zaman bizler için büyük yol göstericilerdir. Yeter ki onların bize ne yapmamız gerektiğini söylediğini anlayabilelim. Hisler aslında bizlerin gerçek benlikleri, içimizdeki her şeyi bilen güçtür. (Sinem yine başladı demeyin sakın, gerçekten öyle) Ben de ne hikmetse böyle içimden çıkacak büyük bir güçle geçiriyorum günlerimi son zamanlarda. Öyle muhteşem bir şeyin önüme çıkacağını hissediyorum ki içimde biraz heyecan, biraz merak biraz da sabırsız bekleyiş var. O gelen muhteşemlik her neyse hayatımı kademelerce yükseltecek, beni daha iyiye daha güzele ulaştıracak biliyorum. Ve yine işte bu yüzden çabuk gel, ben de sana kavuşayım diyorum ;)

Sizlerin de içinizi kıpır kıpır ettiren hisleriniz var mı? Güzel bir şeyin hayatınıza yaklaştığını hisseder misiniz? Aklınızdan geçirdiğiniz şeyin birkaç saat içinde gerçekleştiğini gördünüz mü? O halde ne mutlu size, siz bir düşleyensiniz. Düşlerinizden, gerçek sizden ve hayata tutunmaktan asla vazgeçmeyin. Sevgiler :)

Not: Fotoğraflar LG G4 ile çekilmiştir.

16 yorum:

  1. Başlığı çok sevdim. Bana çok yakın çünkü.Uçmak, çok şey...

    YanıtlaSil
  2. Son 3 aydır rüyalarımı yazıyorum ve kesinlikle yol gösterici olduğuna artık eminim. En büyük rehberim rüyalarım ve hislerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle güzel bir şey yapmaya başlamışsınız ki tebrik etmeliyim. Ben de son 1 yıldır falan yazıyorum. Rüyalar kesinlikle bizler için çok önemli. Dediğiniz gibi rehberlik nitelikleri çok fazla.

      Sil
  3. Hayatın hislerle yönetilemeyecek kadar ciddi birşey olduğunu düşünüyorum evet bazen hepimizde dediğiniz tarzda duygular oluşur yani bir rüya görürüz ve gerçekleşir, Birşeylerin olacağını hissederiz ve çok geçmeden bu şey oluverir ancak çoğu zamanda gördüğümüz rüyalar gerçekleşmez hisslerimizde taban tabana zıt yanılırız. Eskilerin "hissi kablel vuku" dedikleri şey elbetteki vardır ancak bizim hayatımız çoğu zaman bizi yanlışa sürükleyen bu hislerle yönlendiremeyeceğimiz kadar değerlidir ve Hayatın kendisi müspettir. Zanlarla hayatımıza şekil verecek olursak hüsrana uğrarız diye düşünüyorum. Lafın kısası şairinde dediği gibi "Yaşamak şakaya gelmez büyük bir ciddiyetle yaşayakcasın hayatı bir sincap gibi mesela..." bir sincap gibi yaşamak dileğiyle...Hoşçakalın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hisler ve rüyalar bizlerin doğmadan önce bilip doğarken unuttuğumuz şeylere dair birer hatırlatmadır. Herkes inandıkları doğrultusunda yaşamalı elbette ama rüyalarınıza dair bir günlük tutmaya başlar ve bir müddet sonra geriye dönük okumaya başlarsanız gördüklerinize şaşıracaksınız.
      Hisler ise gerçekten de hayatınıza yön verebilecek şeylerdir. Onları doğru şekilde dinlemeyi öğrenirseniz gittiğiniz yol en doğrusu olacaktır. Yani bence hayatı ciddiyetle yaşamak çok saçma. Hayattan keyif almalı onunla oynamalıyız. Aksi halde çok sıkıcı ve sıradan bir hayatımız olur.
      Bunlar da benim görüşlerim işte :) Herkes dilediği yoldan gitmeli.

      Sil
    2. elbette herkes dilediği yoldan gitmeli ben size kendi doğrularımı dayatma niyetinde değilim ne olur yanlış anlamayın ancak şuda bir gerçek eğer herşeyimizi hislerimizle yönlendireceksek aklımızı ne yapacağız ? insanoğlunun akla ihtiyacı yok mu? Yoksa aklımız neden var ? İnanlık tarih boyunca akıl sayesinde ilerlemiş, aklın yönlendirmesiyle coğrafi keşifler yapmış, medeniyetler kurmuş bu sayede ilerleme sağlamışken akıl yerine hisleri koymak ne kadar doğru olur? Christophe Colomb Amerika kıtasını hisleriyle değil aklıyla, aklın yönlendirmesiyle keşfetti. Colomb gemiye binip yolculuğa çıktığında pusula yerine hislerini kullanmayı tercih etseydi büyük bir ihtimal pasifik okyanusunun derinliklerinde kaybolurdu. Evet siz aklı yok sayalım demiyorsunuz ancak hislerimizi doğru bir şekilde dinlemeyi öğrenip hayatımızı tamamen onlarla yönlendirmemiz gerektiğinden bahsediyorsunuz..Buda bir nevi aklı yok saymak anlamına gelir. Zira hisler daima aklın önüne geçer. Oysa bizi hayvanlardan ve diğer canlılardan farklı ve üstün kılan şey aklımızla hayatımıza şekil vermemiz değil midir ? . Rüyalarımı günlük tutarak yazdığımda çok şaşıracağımı söylüyorsunuz.. rüyalarımızı yazarak günlük tuttuğumuzda çoğunun gerçekleştiğini sanıyor olamazmıyız ? örneğin rüyamızda kırmızı bir araba görüyoruz ve bunu sabah kalktığımızda günlüğümüze yazıyoruz bi süre sonra bi şekilde araba alıyoruz hemde rengi kırmızı.. Tabi bu geçen sürede gördüğümüz rüyayı unutmuş oluyoruz. Ve geriye dönüp günlüğümüzü okuduğumuzda ben bu arabayı rüyamda görmüştüm bak çıktı diyoruz.. Şimdi sizce bu kırmızı arabaya sahip oluşumuz arabayı almadan önce rüyamızda gördüğümüzden mi kaynaklanıyor yoksa zaten gerçekten bir kırmızı arabaya sahip olma isteğimizden mi ? Rüyalarımızın ekseriyetle bilinçaltımızı yansıttığı tartışılmaz gerçektir. Sözün özü hislerimiz çoğu zaman bizi yanıltır ve mutsuz eder. Hislerimizle hayatımızı yönlendirip de “olacakMIŞ” gibi yaşamaktansa aklımızı kullanarak olduralım diyorum...Sevgiyle kalın..

      Sil
    3. Merhaba Sağlam Olim,

      Maalesef söylediklerimi çok yanlış değerlendirmişsiniz. Ben kesinlikle aklı geride bırakmamız gerektiğini söylemedim. Aksine akıl elbette ki peşinden gittiğimiz ilk yol olmalı. Bunda hiçbir kuşku yok. Ben onun ardından hislerimize de güvenmemiz gerektiğini söylüyorum.
      Bilemiyorum beni ne kadar zamandır takip ediyorsunuz ama yazılarımı az çok biliyorsanız aklın benim de peşinden gittiğim yol olduğunu bilirdiniz.
      Rüyalar ve hisler konusuna gelirsek; ben onların daha derin anlamlar barındırdığına inananlardanım yani kırmızı araba gördünüz ve kırmızı araba aldınız gibi basit bir bağlantı değil benim anlatmak istediğim. Kişinin sadece kendisinin bilebileceği ve anlayabileceği durumlardan söz ediyorum.
      Yazdıklarımın hiçbiri de sizin söylediklerinizi reddetmek amacıyla yazılmadı. Tıpkı sizin gibi ben de kendi görüşlerimi dile getiriyorum. Bu nedenle umuyorum ki bana kırılmamışsınızdır.
      Nasıl pozitif bilime sonuna dek inanıyorsam bunlara da inanıyorum kısacası. Bence her biri bir bütün halinde ele alınmalı ve birlikte oluşturacakları uyum sayesinde birçok bilinmeyen ortaya çıkarılmalı.
      Çok uzun yazdım kusura bakmayın ve lütfen bana darılmayın. Sevgiler :)

      Sil
    4. yok kesinlikle darılmadım darılmamda.. yazınıza bu denli eleştirel yorum yapmam size ve fikirlerinize verdiğim değeri gösteriyor o yüzden sizde sakın bana darılmayın. evet eski yazılarınızı henüz okumadım çünkü sizi yeni takip etmeye başladım zaman buldukça mutlaka okuyacağım ben şahsen sizinle bu konuda tartışmaktan çok büyük keyif aldım :D yani eleştirel yorumlarımı almaya devam edeceksiniz hazırlıklı olun :D

      Sil
    5. O zaman harika :) Çünkü farklı düşündüğümüz bir kaç kişi ile böyle fikir alışverişlerine girdiğimizde genellikle gidip bir daha geri dönmüyorlar. Bu yüzden yanlış anlaşılmaktan çok korkuyorum. Herkesin düşüncelerine saygım sonsuz, bana müdahale edilmediği sürece. Her zaman da eleştirilere açığım. Tekrar hoş geldin diyorum Sağlam Olim :)

      Sil
  4. Evet tam bir düşleyenim hatta daniskasıyım :D
    hani bazı köylerden geçen işlek yollar tenhalaşır bir alttaki yol işlek hale gelir ya İşte benim düşlerim de genelde o alt yoldan gidiyor. Ve ben uzak uzak izliyorum geçişlerini, elimi bile sallamadan. Neyse fazla melankoli iyi değil. Yİne de benim yolumdan bir gün geçecek düşlerim... bu da benim en büyük düşüm.
    Gülücüklü Kal...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh ahh işte bunu söyleyerek bile düşlerinin senden uzaklaşmasına neden oluyorsun. Çağır onları ve gerçekten olduğunu, o düşünün içinde yaşadığını hayal et. Bak işte o zaman düşlerin gerçek olacak :)

      Sil
  5. Düşlerinizde, gerçek sizden ve hayata tutunmaktan asla vazgeçmeyin. Çok güzel bir cümle. Düşle ve ara. Pozitif beklentiyi kaybetme :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Teşekkür ederim. Düşleyen sayısı ne kadar artarsa hayallerimizdeki dünyaya da öyle hızlı kavuşacağız.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.