Zeytin Ağacı

 


Ortalık Zeytin Ağacı ile kasılıp kavrulurken konuya daha fazla sessiz kalamadım ☺️
Tabii ki "aile dizimi" konusuna gireceğim fakat önce zeytin ağacı sembolizmine bakalım istedim. Gündem konumuz o olduğundan ve ismini çokça zikrettiğimizden bize bir mesajı olmalı. Değil mi?

~ Zeytin Ağacı ~



Zeytin Ağacı güzel sanatlar ve zeka tanrıçası Athena'nın ağacıdır.
Bir gün Athena ve Poseidon Atina üzerinde egemenlik için tartışırlar. Bu sorunu çözmek için tanrılar meclisi toplanır ve onlara şu çözümü sunarlar: 
Atinalılara en güzel hediyeyi veren egemenliği kazanacaktır.
Poseidon Atinalılar'a şırıl şırıl suların aktığı bir kaynak verirken, Athena Akropol'ün üzerinde barış ve refah sembolü bir zeytin ağacı doğuruverir ve zafer Athena'nın olur.

 Meyvelerinden elde edilen zeytin ve yağı, Yunanlılar için böylece başlıca besin kaynaklarından biri haline gelecektir. Olimpiyat oyunlarında kazanan atletlere zeytin yapraklarından oluşan bir taç takılır.

Hristiyanlar bu ağaçta Kitab-ı Mukaddes'in bir doğrulamasını görmüşlerdir: Nuh gemisinden bir güvercin salıvermiştir: 
"İşte bir akşam sonra geri geliyor, gagasında yaprakları yemyeşil olan bir zeytin dalı taşıyor." (Yaratılış, VIII, 11) Zeytin dalı tufanın sona erdiğinin ve Yahve'nin insanları affettiğinin işaretidir.

Kur'an'da Allah'ın ışığı bir zeytin ağacı ile karşılaştırılmıştır: 
"Lamba bir bardaktadır, bardak bir ağaç gibidir... Kutsanmış bir ağacın ışığını tutar, zeytinin... yağı parlar... ateş ona dokunmadan" (Nûr suresi, 24/35) 
Bu satırlar belki de İslamiyet'te zeytin ağacının neden dünyanın ağacı ve ana ekseni olduğunu açıklamaktadır. Bazıları için bu ağaç Hz. Muhammed'i ya da ahir zamanın imamını temsil etmektedir.   

Athena ile başarı, zafer ve zenginlik, görkem, ölümsüzlük anlamlarını edinen zeytin ağacı Nuh'a gönderilen haliyle barışı da simgelemeye başlar. 


Yıllar önce aile dizimi deneyimlemiş ve bunu herkesin deneyimlemesi gerektiğini düşünmüştüm. Şanslıydım ki oturumu yöneten kişi çok iyiydi ve şanslıydım ki buna hazırdım.
Teknik sayesinde, basit haliyle, hayatınızda tekrar tekrar yaşanmaya devam eden ve nedenini bir türlü çözemediğiniz şeylerin kaynağını buluyor ve bunu çözme yoluna giriyorsunuz.
Diğer yandan bu deneyimi hiç kimseye anlatamıyordum çünkü;
"Bir çembere giriyorsun ve kim olarak seçildiysen onun duygularına bürünüveriyorsun. Hiç tanımadığın insanlara karşı büyük bir nefret, aşk, acıma gibi duygular hissediyorsun ve rolden çıktığında ise hepsi bitiveriyor."
diye anlattığınızda boş bakışlarla karşılaşıyorsunuz. Akıllarından geçenleri tahmin etmek istemiyorum bile :) 
Deneyimlediğim her teknikle hayata, dünyaya bakış açım değişirken içimden geçen bir şey hiç değişmedi.
"Bunları tüm insanlar uygulayabilmeli, öğrenmeli, deneyimlemeli. Belki bazıları daha küçük birer çocukken alışkanlık haline getirilmeli."
Şimdiyse birçok insanın "şimdi herkes aile dizimine saldıracak", "ehil eller olmazsa kötü sonuçlar doğabilir", "belki de bu yöntem sizin için değildir" ve varyasyonları halinde yorumlarını görüyorum.
Günümüze sürüp gelmiş olan insanlık tarihi bizlere gösterdi ki her alanda iyiler ve kötüler var. Yapılan her şey işe yaramıyor ve bazıları kötü/istenmeyen sonuçlar doğuruyor. Ve insan "deneyimlemeden", anlatılanlarla öğrenmiyor.
E peki neden şimdi herkes bilsin dediğimiz teknikleri koruma altına aldık?
Uyanmayacak mıydık?
Gelişmeyecek miydik?
Gelişen her sistemde bazı zaiyatlar olmaz mıydı?
Bu zaten beklenmesi gereken bir sonuç değil miydi?
Denene denene çürük meyve ile iyisi ayrışmaz mıydı?


Bırakalım denesinler. Bırakalım bazıları acılı olsun. Bırakalım kendileri için doğru yolu kendileri bulsunlar.
Yeter ki artık ben biliyorum, bak sana söylüyorum tavrını bırakalım.
Bırakalım yahu 😉
Sevgimle 💜




Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.