Timsah Çiftliği

Bu seferki durağımız bir The Million Years Stone Park & Pattaya Crocodile Farm. Kocamaaann, gez gez bitmeyen bir parkın içerisinde timsahları görmeye geldik. Tabii timsahlara giderken yolda bize çok güzel düzenlenmiş çiçekler ve küçük bir hayvanat bahçesi eşlik etti.

 Kutsal kedi balıkları olmadan bir hayvanat bahçesi düşünülemez herhalde değil mi?

 Bu albino atlar benim çok ilgimi çekmişlerdi. Uzun süre başlarından ayrılamadım.

 Yavaş yavaş timsahlara geliyoruz. Bu yukarıda gördükleriniz hiçbir şey değil. Az çok alışığız bu görüntülere ;)

 Kafeslerde ilerledikçe timsah populasyonu da artıyor...

 Timsah gösterisi başlasııınnn!!!

Koldu bacaktı derken başını sokuverdi kocaman timsahın ağzına. Benim açımdan gergin ve heyecanlı bir gösteriydi. Timsahların ağız bölgelerinin bitiminde perde gibi açılıp kapanan bir et parçası var. Oraya bir kimyasal sürüyorlarmış bu gösterilerden önce. Böylece de ağzını kapatıp koparması gibi bir durum yaşanmıyormuş ama ben bunu öğrendiğimde gösteri çoktan bitmişti :)

 Aferin başımı kapmadın öpücüğü 

 Bu da pek tabii zafer pozu :) Senin korktuğun timsah kuzu gibi ellerimde görüyor musun diyor bana.

 Bu kaplancık da yanına gidip resim çekilmemiz için bizi bekliyordu ama ben cesaret edemedim :( Hatta onun ilerisinde, sanki dünyanın en cici hayvanıymış gibi, gülümseyerek bir kütük üzerinde oturan ayıcık da vardı.

 Şimdi gerilim müziğini veriyorum sizlereeee vee ...

 ... en korkunç görüntü. Allah oraya düşmekten herkesi korusun.

Bu da gösteriden etkilenip "Ben de sokarım başımı timsahın ağzına. Ne var ki!" konulu çalışmamız.