Elysium - Yeni Cennet

Hazır Bülbülü Öldürmek yazımızda sınıf ayrımından bahsetmişken aynı konulu Elysium'la devam edelim dedim. Burada da öyle bir ayrım var ki akıllara zarar. Dünyamız 2154'te mahvolmuş vaziyette. Üç çocuk, üç çocuk diye diretenlere mesaj gibi insan sayısı öyle artmış ki üremekten, dünyamız insana yetemez olmuş. Bu durumda kazanan her zaman ki gibi zengin sınıf. Çalıştırmış bilim adamlarını ve uydu gibi çıkmış uzaya.

İşte Elysium yukarıdaki :) O ne öyle metal parçası demeyin çünkü resimde minik çıkmış aslında devasa bir yapı, hem de dünya manzaralı.
İşte o geniş çemberin içi böyle. Kim burada yaşamak istemez ki? "Ben isterim!" çığlıklarını duyar gibiyim ama cık bizi almıyorlar. Zenginlerin hepsi gitmiş kapatmış orayı. dünyadakiler hastalıktan kırılır, fakirlikten perişan olurken bir de Elysium vatandaşları için yok paraya çalışıyorlar. Yeni Cennet ismi bence çok yakışmış filme. 
Faydaları say say bitmiyor bu metal parçasının. Bizim bu zenginler yine tutmuşlar bilim adamlarını bir makine yaptırmışlar.
İşte yukarıda gördüğünüz bu makineye yatıyorsunuz o da sizi ışınlarıyla tarıyor, eğer Elysium vatandaşıysanız ne çeşit bir hastalığınız varsa iyileştiriyor. Sadece hastalık da değil kolunuz mu koptu? Haydi makineye, Yüzünüz patlamada mı parçalandı? Haydi makineye. Çok yararlı çok faydalı yani.
E bu kadar artısı varken de dünyadan Elysium'a, kaçak göçmen misali, kaçıyorlar. Günümüzün denizde yüzen gemileri 2154'te uzay mekiği olmuş tabii. Kimi düşüyor, kimi ölüyor, kimi de çok şanslı sahte pasaportla makineye girip iyileşiveriyor.
Bu hanımefendi de Elysium'un savunma bakanı. Böyle muhteşem bir yeri korumak kolay olmasa gerek. Evet, başına çok belalar açıyor bu ablamız. Hep hırs, hep hırs nereye kadar diyorum. 
Artık kendimi durdurmam lazım :) Hiçbir filmi bu kadar anlatmamıştım sanırım. Sizi fazlasıyla meraklandırdığıma inanarak bu postu da noktalıyorum. İyi seyirler. Seveceksiniz.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.