gap
gap turu
gezi
hacı abdullah bey konağı
mardin
savur
seyahat
tatil
Hacı Abdullah Bey Konağı - Savur, Mardin
Mardin'in ilçelerini bir bir gezmeye devam ediyoruz ve bu kez de Savur'dayız. Mardin'in kasabaları ve evleri birbirine benziyor ve buradaki manzara da çok farklı değil. Savur'a geliş amacımız ise 163 yıllık biz maziye sahip olan Hacı Abdullah Bey Konağı. Konağa ulaşabilmek için (benim hiç de hoşlanmadığım) yokuşları çıkmak zorundasınız. Bir değil, iki değil birçok yokuş. Sonunda vardığınızda ise tarih sizi karşılıyor olacak.
İçeri girdiğinizde ayaklara galoşları geçirip, doğru ana salona girip, kendinize bir yer bulmalısınız çünkü evin tarihi ev sahipleri tarafından sizlere bir bir anlatılacak. Evin her odasına ayrı ayrı bayıldığımı söylemeliyim ancak salon tavanındaki ahşap süsleme beni benden alan tek öğe. Zamanla renkleri solmuş, çatıdan su alınca ahşap kabarmış falan ama bence hala evin en güzel yeri. Yıllar yıllar önce tavan süslemeleriyle birebir aynı olan bir de İran Halısı varmış bu salonda ancak paraya sıkışık oldukları bir dönemde satmak zorunda kalmışlar.
Ev içerisinde gezerken başınızı ne tarafa çevirirseniz ya bir tarihi eserle ya da el emeği göz nuru bir objeyle karşılaşıyorsunuz. Danteller, işlemeler, duvarlardaki oymalar, bin bir çeşit eşya, ... Aksesuarlar ve ev haricinde mobilyalar da tabii ki o eskinin mobilyaları. Yani bu evin içerisindeyken sanki geçmiş zamana yolculuk ediyorsunuz.
Konağa gittiğinizde tüm odaları görüp gezdiğinizden emin olun çünkü her kapının ardında başka bir hazine gizli. Zamanla eklemeler yapıldığı için de biraz labirent gibi. Günümüzde 22 adet oda barındıran konak aynı zamanda pansiyon, butik otel hizmeti de veriyor. Tarihin içerisinde birkaç gün de olsa yaşamak için en iyi seçimlerden biri olabilir.
Bir Gap Turu'na katılırsanız bu konağı görmeden dönmeyin derim.
İçeri girdiğinizde ayaklara galoşları geçirip, doğru ana salona girip, kendinize bir yer bulmalısınız çünkü evin tarihi ev sahipleri tarafından sizlere bir bir anlatılacak. Evin her odasına ayrı ayrı bayıldığımı söylemeliyim ancak salon tavanındaki ahşap süsleme beni benden alan tek öğe. Zamanla renkleri solmuş, çatıdan su alınca ahşap kabarmış falan ama bence hala evin en güzel yeri. Yıllar yıllar önce tavan süslemeleriyle birebir aynı olan bir de İran Halısı varmış bu salonda ancak paraya sıkışık oldukları bir dönemde satmak zorunda kalmışlar.
Ev içerisinde gezerken başınızı ne tarafa çevirirseniz ya bir tarihi eserle ya da el emeği göz nuru bir objeyle karşılaşıyorsunuz. Danteller, işlemeler, duvarlardaki oymalar, bin bir çeşit eşya, ... Aksesuarlar ve ev haricinde mobilyalar da tabii ki o eskinin mobilyaları. Yani bu evin içerisindeyken sanki geçmiş zamana yolculuk ediyorsunuz.
Konağa gittiğinizde tüm odaları görüp gezdiğinizden emin olun çünkü her kapının ardında başka bir hazine gizli. Zamanla eklemeler yapıldığı için de biraz labirent gibi. Günümüzde 22 adet oda barındıran konak aynı zamanda pansiyon, butik otel hizmeti de veriyor. Tarihin içerisinde birkaç gün de olsa yaşamak için en iyi seçimlerden biri olabilir.
Yukarıda gördüğünüz tarihi, tek kişilik bir semaver. Seneler önce hediye olarak yurt dışından ev sahiplerine gelmiş. Biz ilk kez gördük o yüzden sizlerin de görmesini istedim.
Ahşap kapılara olan takıntım gibi bu tip pencerelere de takıntılıyım. Sizce de çok güzel değil mi?
Bir Gap Turu'na katılırsanız bu konağı görmeden dönmeyin derim.
Konuyla İlgili Düşüncenizi Yorum Bölümünde Paylaşabilirsiniz