Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti - Dawn of The Planet Of The Apes


Sinem evine döner de film yorumlamaya başlamaz mı? Başlar tabii ki hem de hiç zaman kaybetmeden. Zaman buldukça bol bol film yorumu yazacağım bugünler de çünkü oldukça biriktiler. Maymunlar Cehennemi'nin ilk filmini izlemişsinizdir mutlaka ( İzlemeyenler varsa bir an önce izlesinler, çok iyi bir filmdi) diye düşünerek ondan bahsetmiyorum burada.

Ceaser ve onunla birlikte üzerlerinde çeşitli deneyler yapılan diğer maymunların tesislerden kaçışının üzerinden yıllar geçmiş ve Dünya çok değişmiştir. Deneylerde kullanılan bir virüs salgını yüzünden insan nüfusu yok olma noktasına gelmiştir. Ceaser ise bu geçen yıllarda kocaman bir aileye sahip olmuştur. Kendilerine oluşturdukları bölgede huzur için de yaşarlarken bir gün bir insanla karşılaşmalarıyla her şey değişir.
İnsanlar ihtiyaçları olan elektriği sağlamak için Ceaser'ın bölgesindeki baraja gitmek istemektedirler ve Ceaser da barış ortamının bozulmaması için insanların bu isteklerini kabul eder. Maalesef maymunların hepsi Ceaser gibi düşünmemektedir. Her şey yolunda gider ve insanlarla maymunlar birlikte çalışırlarken Koba tüm bu huzur ortamını kökünden bozar ve her şey karışır.
Filmi izlerken birçok dersler çıkarabilirsiniz. Bazen çok kolay şeyleri fark edemeyebiliyoruz bence filmler bu noktada bize çoğu zaman yardımcı oluyorlar. Sevgi ve güven dünyada canlıların ihtiyacı olan en önemli duygular. Bu iki muhteşem duyguyu hisseden her canlının daima mutlu olacağına inanıyorum. Hırs ve güvensizlik ise beraberinde sevgisizliği, şiddeti ve mutsuzluğu getiriyor.
Maymunların gözlerindeki anlamlı bakışlardan etkilenmemek de çok zor. Tüm duyguları gözlerinden okuyabiliyorsunuz. Aile kavramı dibine kadar hissettirilmiş. İşte, aile demek bu demek diye geçiriyorsunuz içinizden.
"Eee Sinem, izleyelim mi yani?" diye sabırsızlananlara "Mutlaka izleyin!" den başka diyecek sözüm yok. Pişman olmayacaksınız. İyi seyirler...

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.