San Andreas Fayı

Yine bir felaket filmiyle birlikteyiz. Bir arama kurtarma pilotu olan Ray ve ailesinin bu felaket sırasında yaşadıklarını izlediğimiz San Andreas Fayı konunun klasikliine rağmen görsel efektleri ve aksiyonun hiç bitmemesi sayesinde benden geçer not aldı.

Çocuklarından birinin ölümüyle parçalanmış bir aile, annenin bulduğu yeni sevgili, kendisini arama kurtarma operasyonlarına vermiş bir baba ve üniversiteye gitmek üzere olan kız çocuğu etrafında dönen hikaye dediğim gibi Amerikan sinemasının artık klasikleşen konularından. Annenin bulduğu sevgili çok zengin fakat karaktersiz bir adam olduğunu filmin ilerleyen sahnelerinde izleyiciye gösteriyor ve tabii anneden gerekli tepkiyi görüyor.

Genç kızımız ise henüz tanıştığı Ben ve kardeşinin hayatını kurtarmasıyla bu kaos ve cehennem gibi ortamdan hep birlikte kurtulmaya çalışıyor. Ve tabii beklenen olup iki genç o ortamda bile öpüşebiliyorlar. Diğer yandan bu tip durumlarda neler yapılması gerektiği, iletişimin nasıl kurulabileceği ve daha birçok şey izleyiciye çok iyi veriliyor. 

Filmde aslında çok etkisi olması gerektiğini düşündüğüm fakat pek de yer verilmeyen bir de jeoloji profesörümüz var. Ortağıyla yaptığı çalışmalar sonucu depremler için herkesi uyarmaya çalışsalar da bu büyük yankı uyandırması gereken olay önemsiz bir durummuş gibi ele alınıyor.

Sadece bir aileye odaklanılarak çekilen filmin bence daha geniş bir görüş açısıyla işlenmesi gerekirdi. Açıkçası o ortamda anne babanın sorunlarını çözmesi ya da genç bir kızın aşık olması gibi konular benim hiç ilgimi çekmedi. Filmi izlenebilir kılan sadece San Francisco'nun mükemmel bir şekilde yansıtılmış yıkılma sahneleriydi. İnanılmaz büyüklükteki depremlerin ardından gelen tsunami de her şeyin tuzu biberi olup beni her saniye heyecanlı tuttu.

Bir diğer yandan filmi izlerken aklımın hep bir köşesinde Bizde deprem olduğunda neler olacak acaba sorusu vardı. Gözlerimin önünde öylesine büyük bir yıkım yaşanıyordu ki sanıyorum bir benzeri bizim ülkemizde yaşansa, o bölgede, tek bir canlı ayakta kalamazdı.

Filme geri dönersek, konunun vehametinin dışında deprem gerçeği yüzümüze adeta bir tokat gibi vurulmuş ve deprem sonrası yaşanabilecek gelebilecek felaketler silsilesi ve bunlar yaşanırken nasıl davranmamız gerektiği çok iyi verilmiş. İşte belki de sadece bu nedenlerle mutlaka izlenmeli diyorum. Keyifli seyirler...


4 yorum:

  1. Sadece oğlumu göndermeyi düşünüyordum ama yorumdan sonra merak ettim ben de gideceğim.

    YanıtlaSil
  2. ya ben bu filmlerin eskiden delisiydim ama yeşil ekran düzeneğini öğrendikten sonra :D bir soğukluk girdi aramıza :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) öyle düşünürsek günümüzde izleyebileceğimiz film sayısı bir elin parmaklarını geçmez herhalde. O yüzden sen unut o yeşil ekranı ;)

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.