Şangır Şungur Günler

Konumuz apartman yıkımı, konunun geçtiği mahal hemen yan apartmanım ve duyduğum sesler kesinlikle "şangır şungur" :) Bir ön anlatımda bulunmam gerekirse oturduğum mahalle Ankara'nın en eski yerleşim bölgelerinden birinde bulunuyor ve dolayısıyla apartmanlar da "en eski", "antika", "gerçekten eski" tabirlerine en uygun şekilde gerçekten eskiler. Bu nedenle bölgedeki apartmanlar, son yıllarda artan bir hızla, yıkılıp yerine yenileri yapılmaya başlandı. Bundan elbetteki memnunum sadece yıkılanları yurt değil de yine apartman yaparsanız daha da mutlu olabilirim. Neyse biz konumuza dönelim.

Yazımıza konu olan yıkım aşamasındaki apartmanımız giriş katıda bulunan 3 katlı, her katında tek dairesi olan bir apartman. Yaklaşık 3 sene kadar önce giriş katındaki, alışverişlerimi severek yaptığım ve Hera'nın da sahibini çok sevdiği bakkalımız dükkanı boşaltınca başladı macera. Başladı başlamasına fakat o gün bu gündür ses seda yoktu. Acaba vaz mı geçtiler yıkımdan diye düşünmeye başlamışken geçenlerde inanılmaz bir yıkım işlemi başlayıverdi.

Yıkım işlemi nasıl inanılmaz olur demeyin. Sorun şangır şungur sesler değil, sorun zaten apartmanda bulunan dört daireden ikisinin halen dolu olması. İşte bakın, konu ilginizi çekmeye başladı değil mi? Evet, evet 2 daire sahibi Cebeci'de evleri olmasına, burada elektrik-su-doğalgaz gibi bağlantıların kesik olmasına ve tabir-i caizse apartmanı .ok götürmesine rağmen dairelerini boşaltmıyorlar. Neden mi? Çünkü mahalleyi çok seviyorlarmış.

Bir apartman yıkılacaksa oradan önce demirler ayrılır bilirsiniz. O aşama bitti bitecek, ardından sağlam kiremitler gider. O da bugün bitecek gibi görünüyor. Arkasında bulunan depo görünümlü barakalar çoktan yıkıldı ve boş dairelerin camları tamamen kırıldı. Bu durumda hala mahallem güzel, gitmicem diye inat eder mi insan hiç bilemedim ama hemen yanımda bir mezbelelik oluşmaya başladı ona çok eminim.

Bu karmaşanın bir an önce bitmesini önce kendim, sonra bina sahipleri ve en sonra da binayı boşaltmayan komşularım için diliyor ve bu sıkıntılı günü bu paylaşımla renklendirmeyi umuyorum. Sevgiyle kalın...

5 yorum:

  1. bu anlattığınız trajedi, maalesef muhalif apartman sakini tablosunu yansıtıyr!keşke sizin dediğiniz gibi sokağını sevme boyutunda yaşamış olsa o direnen sakin((( işin içinde kentsel dönüşüm gibi bir projeyle yıkım yaşanıyorsa muhtemelen o kişiler verilen imzaya iştirak etmemiş ve son direnişlerini yaşamaya çalışıyordur(istanbul etilerde aynı anlattığınız sorunlu profile ben de yan apartmanımdan şahit olmuşlardanım)bu aşamayı sorun gibi görseniz de, yıkımın sonrasındaki dayanılmaz deprem sarsıntılarında sabırlar diliyorum size...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kentsel dönüşüm kapsamında değil onu biliyorum. Benzer sarsıntıları diğer yanımdaki yıkım ve yapım esnasında tecrübe ettim. Teşekkür ederim yine de ikaz için :) Benim anlattığım işin şakası tabii ki olayda büyük bir inat söz konusu. Bahane olarak da bunu sunuyorlarmış.

      Sil
  2. bütün şehirler şantiye ye çevrilmiş sanırım..ama bu da geçicek..:)

    http://zoomlabakalim.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  3. Selam. Blog keşif etkinliğinde görüp blogunuzu takibe aldım. Ve çok beğendim. Görüşmek üzere...

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.