Denizin Ortasında - In the Heart of the Sea

Nathaniel Philbrick'in gerçek bir olaydan yola çıkarak yazdığı romanı In the Heart of the Sea isimli romanından uyarlanan film aslında çok iyi bildiğimiz bir başka kitabın nasıl yazıldığına işaret ediyor. Peki bu kitap hangisi mi? Anlatmaya başlayalım...

Film başlarken ünlü yazar Herman Melville ısrarla bir adamı görmeye çalışıyor. Hikayesini anlatması karşılığında yüklüce para ödeyeceğini de belirtiyor. Gittiği adam 1820 yılında Nantucket'tan Güney Pasifik'e doğru, balina avlamaya giden Essex isimli geminin miçosu Thomas Nickerson. Böylece filmimiz Moby Dick'e ilham veren bir hikayenin kitaplaşmış bir uyarlaması oluyor :) Azıcık karışık mı oldu?

Thomas başta anlatmamak için çokça dirense de karısının ısrarları ve paraya çok ihtiyaçları olması sebebiyle olanları Herman Melville'e anlatmayı kabul ediyor. Kendimizi 1820'de Essex gemisinde buluyor ve geminin kaptanları ve ekibiyle tanışıyoruz. Yılların tecrübeli gemi kaptanı Owen Chase bu kez birinci kaptan olacağını sanırken yerine bu işe para akıtan, zengin bir ailenin oğlu olan George Pollard'ın birinci kaptan olduğunu öğrenip sinirlense de ailesini geçindirmek için bu görevi kabul ediyor. Ne var ki birinci kaptan ne denize açılmaktan ne de kritik durumlarda izlenmesi gereken yollardan haberdar olmadığından iş yine Owen'a düşüyor.

Kaptanlar arasındaki çatışma günden güne büyüyerek sürerken maalesef istedikleri kadar yağ toplayamıyor ve tehlikeli yerlere açılmaya karar veriyorlar. İşte Essex ve mürettabatının hikayesinin yıllar sonra anlatılmasını gerektirecek hikaye de tam burada başlıyor.

Daha fazla balina avlamaya çalışırlarken onları korumak isteyen bir İspermeçet balinasının saldırısına uğruyorlar. Gemiyi ve onlarca adamlarını kaybetmelerine rağmen balina onlara yaptıklarını ödetmek istercesine peşlerini bırakmıyor ve eve sadece 8 kişi dönebiliyor. Bu hayat mücadelesi sırasında yaşananlar ise Thomas'ın çok canını yaktığından itiraf etmesi oldukça zor oluyor. 

1800 lerde balina yağının ne kadar önemli olduğunu, aydınlanabilmek ve para için bu tehlikeli ava gözlerini kırpmadan giden ve hayatını kaybeden onlarca insan olduğunu görmek benim için oldukça şaşırtıcıydı. İnsanlığın her ihtiyacı için hayvanları katlediyor olması ise tartışmasız en can acıtıcı yeri. Çok şaşıracağınız ve gerileceğiniz sahnelerle dolu olan Denizin Ortasında - In the Heart of the Sea sürükleyici bir film. Hırsın çok canları yakabileceğini bir kere daha görecek ve "değer miydi?" demeden duramayacaksınız. Keyifli seyirler.


6 yorum:

  1. Ben denizde geçen filmleri çok severim teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Afişini görüp geçtiğim bir filmdi... Neyse bir ara giderim nasıl olsa diye geçiştirmiştim ve internetten konusuna bile bakmamıştım. Lakin siz şimdi böyle anlatınca çok ilgimi çekti. Merak uyandırdığınız için teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim :) Afiş pek ilgi çekici değil ama dediğiniz gibi konusu güzeldi.

      Sil
  3. Listeme ekliyorum. Kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.