Frequencies - OXV: The Manual

Bugüne dek size öğretilenleri unutun ve kendinizi çok farklı bir dünyada hayal edin. Gidilecek okullar, göreceğiniz muamele, insan ilişkileri ve daha birçok şeyin sahip olduğunuz frekansa bağlı olsa neler olurdu? Peki ya çok yüksek frekanslı biriyle çok düşük frekanslı bir araya gelse neler yaşanırdı? Hepsi Frequencies - OXV: The Manual


Böyle ilginç filmlerin hastasıyım itiraf ediyorum. Olanların, anlatılanların beni zorlamasından ve aklıma onlarca sorunun üşüşmesini sağlamasından keyif alıyorum. Filmin daha ilk anlarında duyacağınız isimlerle burası nasıl bir okul böyle diye soracağınız filmde asıl konumuz çok yüksek frekansa sahip Marie ile çok düşük frekansa sahip Zak'ın ilginç etkileşimleri. Aralarındaki bu inanılmaz fark, yan yana en fazla 1 dakika durabilmelerine izin veriyor. Bu süreyi aştıklarındaysa çevrelerinde ilginç şeyler olmaya başlıyor.

Marie bu yüksek frekansla, duygulardan yoksun, duyduğu her şeyi aklında tutabilen, hayatındaki her şey yolunda giden ve asla aksaklıklar yaşamayan bir genç kıza dönüşürken, Zak için hayat hiç de kolay gitmiyor. Ne var ki bu farklılık Zak'in Marie'ye aşık olmasına da engel olmuyor. Böylece onunla daha uzun kalabilmek için çareler aramaya başlıyor. Buluyor mu? derseniz, size cevabım ilginç olaylar dizisi sizi bekliyor derim. Kafanızı oldukça karıştıracak olan bu filme hazır olun. 

Kadere inanır mısınız ya da özgür iradeye? Ya da sizce hayat her ikisinin bir çeşit birleşiminden mi oluşmakta? Sizce her şey bizlerin elinde mi yoksa en çılgın şeyi yapmaya karar vermiş bile olsak bunu yapacağımız önceden mi yazıldı? Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyor olacağım. Keyifli seyirler :)


13 yorum:

  1. İlginç bir film gerçekten. Ben olayların insanın çabasına ve seçimlerine bağlı olarak gerçekleştiğine inanıyorum. Hayatımız da buna göre şekilleniyor. Yoksa hayatın bir anlamı, gerçekçiliği kalmıyor bana göre. Düşünce, farkındalık, mantık, irade vb. hiç bir şeyin anlamı kalmazdı diğer türlü. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sana katılıyorum. Özgür iradenin bizi biz yapan şey olduğuna inanıyorum. Neyi en içten istiyorsak o oluyor. Bu nedenle ne istediğimize de dikkat etmeliyiz aslında.

      Sil
  2. Konunun içeriğine bakıldığında tamamen insan kişiliğine odaklanılmış. İnsanın iradesini kullanarak hayatına ne gibi şekil verdiği iki farklı karakter üzerinde toplanmış sanırım. Senin önerdiğin filmlerin konuları çok güzel oluyor. Fırsat bulduğum anda ilk izleyeceğim filmler senin önerdiklerin. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Temelde iki farklı karakter üzerinden gidilse de yazıda da söylediğim gibi başka sürprizler de var filmin içinde. Pür dikkat, belki de tekrar tekrar izlemelik bir film. Muhakkak alt yazılı izle. Seslendirme hiçbir zaman tercih etme. Sanıyorum benzer tarzlardan hoşlanıyoruz. Güzel sözlerin için teşekkür ederim:)

      Sil
    2. Aynen benzer tarzlardan hoşlanıyoruz. Altyazılı izleyeceğim önerdiğin gibi. Teşekkür ederim. :)

      Sil
  3. Kelime ve kavramlar sadece harfler, heceler ve cümlelerle ifade edilmiyor. Bir bakış, bir duruş ve asıl mesele bilinçli olma hali bizi olgunluğa götüren bir yol. İşte kaderi de nasıl anladığımıza bağlı bir durum. Kadere inanıyorum. Kadere inıyorum derken herşey benim irademle de gerçekleşmiyor. Sadece benim cüzi iradem kadar hayatımı şekillendirebilirim. Ama benim hayatımın şekillenmesinde, elminde olmayan bir saksının bayşşıma düşmesi bile bendeki yaşam seydrimi değiştirebilir. Ya da trafikte biri bana vurabilir. Ya da hayatımın bir yarısı hayat arkadaşım hiç olmayacak bir yerde karşıma çıkabilir. Benden istenen şu ol bu ol demiyor yüce yaratan. İyi insan ol diyor. Ben nefsimin azgınlıklarını dizginleyebildiğim kadarıyla iyi insan olabilirim. Fakat bu bireysel bilinç toplumsal bilince dönüştürüldüğü zaman asıl o zaman ben ben olabilirim. Çünkü ben kapsamı geniş olan bizin himayesiyel ben olurum.

    Evet kadere inanırım. Kader miktar kelimesinden doğan bir kelime. Ömrümüzle belirlenmiş bir durum. Bu zaman birimi içinde ilgili tüm yaşadıklarımız. Her şeyin herşeyle bir ilintisi ve illiyeti var. Bir şeyi diğerlerinden ayrık düşünemeyiz. Sebeb sonuç domino taşı gibi herşeyi ve herkesi ilgilendirir ve etkiler. Hatat tetikler. Özgür irade sadece onu iyi kullanabilmek yetisine sahip olabilmekte. Okumak, öğrenmek ve belmek. Bilgimizi irfanımızla süslemek.

    Biz ne yaparsak yapalım bu durumun yaratıcı tarafından önceden onu bilme sidir. Başımıza gelen güzel şeylerin de kötü şeylerin de cüzi olarak bizimle ilgili olması, külli olarak da bizim dışımızdaki bütün değerlerin aktif olarak yer almasıdır. Biz bilsek te bilmesek de Allah biliyor. Biz de Allah hakkımızda hayırlısını versin diyoruz. (Biraz uzunca oldu affola...)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne demek tersine çok da güzel olmuş. Elinize sağlık. Tabii ki biz ne yapacaksak Allah biliyor ama seçimleri bize bırakmış. Dünyada iyi ya da kötü yok aslında. Sadece seçimlerimiz ve onların bizi götürdüğü yollar var. Bunları iyi ya da kötü diye biz tanımlıyoruz. Bizim için kötü olan bir olay bir başkası için bir mucize niteliğinde olabiliyor.
      Seçimlerimizle yön verdiğimiz hayatımız bizi hayallerimize ulaştırsın diyebiliyorum sadece.
      Ve evet, her şey birbiriyle bağıntılı, hiçbir şey nedensiz gerçekleşmiyor. Konusu bu olan bir film de yakında blogda olacak.
      Sevgiler :)

      Sil
  4. izlenesi bir filme benziyor teşekkürler paylaşım için.

    YanıtlaSil
  5. çok ilgimi çekti duymamıştım filmi muhakkak izlicem teşekkürler..

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.