Tarzan Efsanesi - The Legend of Tarzan

Mini mini çocuklarken izlediğimiz Tarzan, farklı bir bakış açısıyla yeniden karşımızda. Tarzan Efsanesi adıyla gösterime giren bu versiyonda Tarzan gerçek kimliğini bulmuş ve Greystoke Lordu John Clayton adıyla ve elbetteki eşi Jane ile birlikte medeni dünyada yaşamaya başlamıştır. Bu dünyaya alışmak ne kadar zor olsa da arkada bırakılanları unutmak da bir o kadar zordur. 


Belki de tam alışmak üzere oldukları bir dönemde Tarzan'ın büyüdüğü topraklardan kendisine bir davet gelir. Çok istekli olmasa da çeşitli nedenlerle oraya dönmeyi kabul eder. Yanında Jane ve George Washington Williams da bulunur. Bu davet çok masumane ve özel bir davet gibi görünse de perde arkasında farklı planlar dönmektedir. Tarzan bir anda karısı Jane'i onu davet eden adam Leon Rom'un elinden kurtarmaya çalışırken bulur.

Leon Rom, Tarzan'ın geçmişteki bir düşmanı ile anlaşma yapmış ve bu topraklardaki elmasların karşılığında Tarzan'ı ona vereceğini söylemiştir. Şef Mbonga'yı da böylece kandıran Leon Rom aslında tüm bu ülkeyi köleleştirerek ve elmaslarına el koyarak dünyanın en büyük gücü olmanın peşindedir.

Madenleri için sömürülen, köleleştirilen ve kullanılan halklara dikkat çeken fakat bunu da taraflı yapan filmden beklediğim performansı aldığımı söyleyemeyeceğim. Mesela, Tarzan ve Şef Mbonga'nın karşılaşmasının çok büyük bir kavga olmasını ya da  kötü karakter Leon Rom'un kendisinin kötü olduğuna inanmasını beklerdim. Görsel açıdan hayranlıkla izlediğim Tarzan Efsanesi'nde tüm bayanların bayılarak izleyeceği bir erkek karakter olan Tarzan, karısını delicesine seven, onu her ortamdan çekip çıkarabilecek ve ölümü pahasına koruyabilecek bir güce sahip. 

Ehh ormanda yetişmiş, kaslar, vücut yapısı da yerinde daha ne olsun diyebiliriz ;) Arada yapılan geçmişe dönüş sahneleriyle hikayeye aşina olmayanlara güzel bir hatırlatma yapan filmi bir de kısa buldum. Böylesi vurucu bir konuya sahipken, koskoca donanmalar bir ülkeyi işgale gelmişken sığırlardan, timsahlardan ya da gorillerden kaçmak niye anlam veremedim.
Tarzan Efsanesi benden üç buçuktan dört aldı o da görselliği yüzünden. Keyifli seyirler dilerim :)

8 yorum:

  1. Fragmanı çok dikkat çekici geldi bana. Zaten çocukluktan kalan bir sempati var :) Son dönem filmleri görsellik açısından çok iyi oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle. Görsellikle bizi ele geçiriyorlar. Sonra da konu ve oyunculuk güzelse değmeyin seyircinin keyfine :)

      Sil
  2. Tekrar tekrar yorumlanan filmler bana pek keyif vermiyor nedense. Ama seveni mutlaka vardır elbet :) ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olmaz mı? Tarzan'la büyümüş nesil merakla bekliyordu. Çoğunun da sinemada izlediğine eminim.

      Sil
  3. alexander için seyredilir bu film :-)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Alexander için seyreden çok fazla tanıdığım var ;) Ve evet seyredilir :)))

      Sil
  4. Hey gidi Tarzan, küçükken animasyon filmine gitmiştim, çok hoşuma gitmişti.
    Güzel, ilgi çekici filmler var aslında vizyonda. Şu sıralar görsel anlamda doyurucu olsa da kurgu anlamında bekleneni veremeyen filmlere çok rastlıyorum yorumlarda ve izlediklerim arasında. Yorumu okuduktan sonra daha düşük bir puanlama bekliyordum, bence iyi bile vermişsin. Yine de merak ettim, sinemada olmasa da evde izlerim herhalde. Teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Puanı verirken elim sayılar arasında çok gidip geldi ama görsellik ve kölelik üzerine eğilmeleri nedeniyle yüksek geldi puan ;) Maalesef kurgu konusunda seninle aynı fikirdeyim. Bence de evde izleyebilirsin. Ben teşekkür ederim.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.