Ekşi Elmalar

1970ler Hakkari'sinde üst üste iki dönem belediye başkanlığı yapmış ama üçüncü dönem seçimlerinde istediğini alamayan Aziz Özay ve ailesinin hikayesi Ekşi Elmalar. Güldüren, düşündüren ve hüzünlendiren sahneleriyle beyaz perdede.


Yılmaz Erdoğan'ın kendi teyzelerinden esinlenerek yazdığı Ekşi Elmalar, geçmiş dönemde sıklıkla yaşanan baskı dolu aile ilişkilerini, kız çocuklarının istemeden katlanmak zorunda kaldıkları hayati seçimleri ve toplumumuza dair daha birçok farklı hikayeyi geçmişten günümüze bir zaman makinesine binmişçesine aktarıyor izleyenlerine.  

Evin en küçük kızı Muazzez'in sesinden dinlediğimiz Özay Ailesi'nin hikayesi kuş bakışı bakıldığında oldukça hüzünlendirici aslında. Çarşıyı hiç görmemiş, sadece birinin okula gitmesine izin verilmiş, mektuplaştığı adamdan habersiz, sevdiği adamla evlenemeyen bu üç kız yine de küçücük hayatlarında olabildiğince mutlu olmaya çalışıyorlar.

Filmin tanıtımı esnasında şampuanla ilk kez tanışan kızların yıkanma sahneleri oldukça ses getirse de öncesinde yaşananlar beni olduğu kadar sizleri de gülmekten kırıp geçirecektir eminim. Çok güzel kokan bu sıvının saçlara sürüldüğünü bilseler de nasıl uygulandığını bilmeden kullanmaya kalkan aile mensupları komik sahneleriyle sizleri bekliyor emin olun.

Şehirde en çok konuşulan konuların başında Reis'in bahçesi ve kızları gelir diyor film başlarken Muazzez. Reis, bahçedeki ekşi elma ağaçlarını aşılatıp tatlıya döndürürken bazı isyankarlar bir türlü aşı tutmuyorlar. Kızları da birer birer evlenip giderken tek bir emekli maaşına kalan aile de mali sıkıntı çekmeye başlıyor. Bu noktada evin kadınlarına ilginç bir teklifte bulunan Aziz Reis onları zor ve hayati bir karar vermek zorunda bırakıyor.

Kadınların erkekler tarafından yıllardır böylesi kararlar vermek zorunda bırakıldığı bu ülkeye çoğu zaman sövesim gelse de yine de kıyamıyorum bir yerde. Kadınlarımız tüm bunlara rağmen yine de güçlüler. Filmin içimi cız ettiren, Muazzez'in duygularını taa içimde hissettiren sözlerini; 
"Sen her şeyi unutunca nasıl da iyi anlaşır olduk değil mi baba?" 
duyunca göz yaşlarıma hakim olmam da çok zor oldu. Koca bir hayat onun için, onun yüzünden, onun seçimleriyle geçip gidiyordu taa ki bir mucize ile karşılaşıncaya dek.
Keyifli seyirler :)

14 yorum:

  1. Yılmaz Erdoğan'ın her filmi biraz böyle. Kahkahalarla karışmış, yumak olmuş dramlar...Ben keyifle izledim, herkese de tavsiye ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle. Hayatlarımızın birer yansıması. Sevindim beğenmenize. Sevgiler :)

      Sil
  2. Ben de gitmek istiyorum bu filme.Hayırlısı...

    YanıtlaSil
  3. yorumunu okuduktan sonra daha da merak ettim, bakalım bu haftasonu bir filme gidecektik belki buna gideriz :)

    YanıtlaSil
  4. Keyifli bir film olsa gerek :)
    Haftaya gideceğim inşallah bende...
    Büraz gülüp, biraz hüzünlenelim ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keyifli seyirler dilerim :) Çok hoşunuza gidecek eminim.

      Sil
  5. Yılmaz Erdoğan iyi film yapıyor. Seyredeceğim bu filmi. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. Çok merak ediyorum bu filmi inş en kısa zamanda ben de izlemeyi planlıyorum :)

    YanıtlaSil
  7. Son haftalarda görmeyi çok istediğim film. Sizden de teyit almış oldum. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.