Satıcı - The Salesman

2017'nin yabancı dildeki en iyi film Oscar'ını alan film The Salesman oyunculukların ön plana çıktığı ve izleyicisini hikayenin içine çeken bir konuya sahip. İzlerken kendi hislerinizi sorgulayacak, benzer bir durumda neler hissederdiniz, ne yapardınız bunun üzerine düşüneceksiniz.  


Rana ve Emad, Arthur Miller'ın Satıcının Ölümü isimli oyununu sahneleyen tiyatroculardır ve yaşadıkları apartmanda yaşanan bir kaza nedeniyle yeni bir eve taşınmak zorunda kalırlar. Evde yalnız olduğu bir gece saldırıya uğrayan Rana büyük bir travma yaşarken Emad ise intikam almanın peşine düşer.

Saldırgan kaçarken arkasında arabasını bırakmıştır ve Emad da bu ipucunun peşine düşer. Rana'nın yaşadığı tüm sıkıntılar, korkular ve uyarılarına rağmen onu dinlemez ve evlerinde her geçen gün daha büyük stres ve gerginlik yaşanmaya başlanır.

Olayların iç yüzünün çok başka olduğu ve tahmin edilenden çok başka şeyler yaşandığı ortaya çıksa da herkes yaptığı ve yaşadığı ile kalmış asla yaşanmaması gereken bir olay yaşanmış olur. Hayat, çoğu zaman on kere düşünüp bir kere yapmamızı gerektiren durumlar sarmalıdır. Düşüncesizce atılan adımlar kimi zaman felaketlerle sonuçlanır.

Oyuncuların iyi performanslarıyla mükemmel ilerleyen hikaye eminim ki sizleri de içine çekecek. 
Satıcı - The Salesman'i izleyecekler için keyifli seyirler dilerim.
Sevgiyle :)

4 yorum:

  1. hemen izlemek istiyorum bu filmi teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim yorumunuz için :) Umarım severek izlersiniz.

      Sil
  2. Özellikle son yarım saati beni çok etkiledi. Her karakterin bakış açısından bakmamızı sağlayan yönetmen bence müthiş bir iş öıkartmış.
    Mutlaka izlenmeli!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle. Son yarım saat tam bir hesaplaşma bölümüydü. Bence de en etkileyici kısmı orasıydı. Sevgiler :)

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.