Bir Uçak Yolculuğu...

Ankara'dan Samsun'a giderken hiç bir zaman uçak seyahatini tercih etmezdim. Hem yolun çok uzun olmadığını düşünüyorum hem de yolda etrafı izlemek bana hep eğlenceli gelir. Bu kez Hera'yla geleceğimiz için uçakla gelmek zorunda kaldım. Baştan söyleyeyim; dönüş yolculuğumuz haricinde, zorunda kalmazsam, Hera'ya bir daha asla uçak yolculuğu yaptırmam. Hem o çok korktu, hem de benim aklım onda kaldı.
Maalesef kafesinde ya da havaalanında resim çekemedim çünkü tek amacım onu bir an önce dışarı çıkarıp rahatlatmaktı. Çok tedirgin oldu. Uçakta nasıl korktuğunu da ancak Allah bilir. Sağ salim evimize gittiğimizde bir daha ki tatile ancak arabayla geliriz diye düşündüm.

Yaşadığımız uçak yolculuğundan sonra da ilk defa göreceği bir ortama, yazlığa, ayak bastık. Bir süre de buraya alışmaya çalıştık. Hatta gece ikimizde tedirgin yattık diyebilirim. Ben yatakta dönerken o kalktı. Ben de ara ara kalkıp nerede, ne yapıyor acaba diye bakınırken geceyi sabah ettik. 
Sabahleyin ise her zamanki gibi mamamızı yiyip yürüyüşümüze çıktık. Kardeşimle ilk defa göreceği denize doğru götürme kararı alıp birazcık patilerini ıslatalım dedik ama Hera bu numaramızı yemedi. Didem suyun içine girip Hera'yı çağırdıkça koşarak ona gidiyor, dalga kıyıya vurdukça da geri kaçıyordu. Biz de boynumuzu büküp geri döndük.
Havaalanında herhangi bir olumsuzluk yaşayıp yaşamadığımızı sorarsanız da kesinlikle yaşanmadı. İlk olarak yapmanız gereken köpeğiniz için rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. 6 kg ya kadar kabin içine, üstünü kargoya alıyorlar. Havaalanına gittiğinizde karnesi yanınızda olmalı. Bir de kafes işi tabii ki size ait. Köpeğinizi kafesi içinde kargoya teslim ediyorsunuz. Canlı kargolar bavulların olduğu yerde değil, kabin altındaki bölümde gidiyorlar yani gittikleri bölüm sıcak oluyor. Ben üşür diye çok korkmuştum ama öyle bir sorun yaşanmadı neyse ki.
Samsun'a geldiğimizde de uçaktan inince Hera'nın kafesini indirdiklerini görünce hemen yanlarına gittim. Tabii benim de yanıma yer hizmetlerinden bir bey geldi. Kendisine "Köpeğimi şimdi alabilir miyim? Bir de kargoda beklemeyelim." diye sorunca bir kafese bir bana baktı ve "Alabilirsiniz." deyince mutlu olup Hera'yı hemen Didem'e teslim ettim.
 İşte böyle hareketli bir yolculuğun ardından kızım bu sabah huzur içinde uyudu:) Evcil hayvanınızla uçak yolculuğu etmek gibi bir fikriniz varsa etraflıca düşünün. Uçaktan indiğinde çok korkmuş olacaklar.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.