World War Z - Dünya Savaşı Z

Sinemalara nadiren gitmeye, kendi çapımda bu sektörü protesto etmeye çalışıyorum. Neden derseniz ilk nedenim tabii ki ücreti. Filmi seyretmek için ödediğimiz astronomik rakamlar yüzünden çok soğuduğum sinema salonları, üstüne bir de çalışanlarının acayip davranışları yüzünden gidilmeyecek yerler listemin en tepesinde yer alıyor. Sinemada izlemeliyim dediğim filmler dışında hiç uğramıyorum oralara. Bu kez Dünya Savaşı Z için gittim.

Ankamall Cinemaximum, aynen bıraktığım gibi hatta belki daha da kötü bir vitrinle karşıladı beni. Sinemaların vitrini bence gişeleridir.
Yani gişelerindeki elemanlarıdır. Gişedeki görevli size servis verirken yüzünüze bakmıyor, telefonuna ya da alakasız başka yerlere bakıyorsa, Sizinle konuşurken telefonunu rahatça mesaj yazabileceği bir konuma getirip başka birine mesaj yazıyorsa bu sinemanın vitrini paramparça olmuş demektir.
Biletiniz kesilirken bir gülümseme, ya da biletiniz verilirken iyi seyirler lafını duyamıyorsanız neden sinemaya gidersiniz ki?
Neyse diyip içeri geçersiniz, biletinizi kendiniz okutursunuz, salonunuzu kendiniz bulursunuz, içeride in cin top oynarken yerinize oturursunuz. Film esnasında çıtır çıtır yenen patlamış mısırlar mı istersiniz, telefonlarıyla gereksiz yere uğraşıp o parıl parıl parlayan ışıkları gözünüze sokan seyirciler mi? Filme ara verip ikinci yarıyı başlatmayı unutan çalışanlar mı?
Her birini size unutturacak bir film izlemeye gitmeniz gerekir yani sinemaya giderken. Bu rezilliğe değsin bari diyerek. Bu film de bence çok güzel bir yapımdı. Keyifle, gerilerek, korkarak ve endişe ederek izledim filmi.

Brad Pitt, filmle ilgili bir röportajında aslında zombilerden pek haz almadığını çocuklarının gözünde yükselmek için böyle bir işe giriştiğini söylüyordu. Çocuklar sayesinde güzel bir yapım izledik anlayacağınız. Filmde etkilenebileceğiniz birkaç sahne var.

Birçok filmin aksine bu filmde bir süper kahraman yok sadece ailesini korumaya çalışan bir baba var. Ailesinin güvende olabilmesi için aslında gitmeyeceği bir göreve gidiyor ve inanılmaz olayların içerisinden sağ salim kurtulabiliyor.

Zombilere karşı yapılacak panzehir için örnek toplamaya gönderilen genç bilim adamının konuşmasına özellikle dikkat çekmek isterim. Bence doğa anayla ilgili çok önemli sözler söylüyordu. 

Bir zombi filmi seyrediyor olmama rağmen aynı filmde Amerika, Ortadoğu ve İsrail sözleri duymak ve görüntüleri görmek içimi "yine politik bir film" diye sıksa da o kısma gözlerimi kapatmaya özen gösterdim.

Sizler de bütüüün olumsuzluklara rağmen sinemada film izlemeye çalışanlardansanız bu filmi de oralarda izleyebilirsiniz ama ben Hobbit'in ikinci filmi vizyona girene kadar yokum büyük ihtimalle. İyi seyirler.