Benim Tatlı Hikayem'den bir mimle karşınızdayım :) Bizlere verilen bir kaç kelimeyi tamamlamamız istenmiş bu mimde bakalım ben nasıl tamamlamışım.
1- Elimden gelse, doğan her yeni bebeğin iyi bir eğitim almasını, iyi bir çevrede yetişmesini sağlarım. Eğitim çevrenin desteği olmadan, çevreden görülenler de eğitim olmadan bir işe yaramıyor maalesef.
2- Kendi kendimi kontrol etmekte; kimi zaman zorlandığım doğrudur. Öyle dayanılmaz şeylerle, o kadar sık karşılaşmaya başladık ki hepiniz aynı durumdasınızdır eminim.
3- Beni en çok kaygılandıran şey, canlarımın başına bir şey gelebilme ihtimali. Evet, sevdiğimi çokça gösteremem biraz soğuk görünürüm o konuda ama mesela aradığımda telefonlarını açmazlarsa açılana kadar bin bir şey kurarım. Açtıklarında da "nasıl böyle bir düşüncesizlik yapabilirsiniz?" diye çok kızarım ;) Onlarsız yaşayamam. Hiç birine bir şey olmasın.
4- Hayatımın en kötü anı, yıllar yıllar önce dedem ve anneannem bir trafik kazası geçirmişlerdi. Dolayısıyla anne ve babam arabaya atlayıp taa Antalya'ya gitmişlerdi apar topar. Bizlere de ikisinin de iyi olduğunu hastaneden çıkar çıkmaz hep birlikte eve geleceklerini söylemişlerdi. Geldiklerinde büyük bir heyecanla kapıyı açıp anneannemin yanlarında olmadığını gördüğüm an hayatımın en kötü anıydı. Anneannem aslında kaza anında vefat etmiş ve annemler bu haberi geldiklerinde söylemeyi tercih etmişlerdi.
5- Yalnızken, hiç ama hiç kimsenin şahit olamayacağı bir Sinem çıkar içimden. Müzik açarım, dans ederim, hayal kurarım, yayılırım ... Yalnızken yapabileceklerimin sınırı yok. Belki de yalnızken en çok eğlenen insan seçilebilirim ;)
6- Nefret ettiğim, kompleksli ve kötü insanlardır her zaman. Kompleksleri yüzünden en yakınlarıyla birlikte kendi hayatlarını tam bir cehenneme çevirirler. Allah kimseye aşağılık kompleksi verip çevresine acılar çektirmesin. Kim olduğunu bilip hayatını ona göre yaşamalı insan. Ne güzel söylemiş atalarımız; Ayağını yorganına göre uzat diye. Uzatmazsan ne olacağı çoğumuzca malum!!
7- İşim, gücüm bilgisayar :) İlk tanışıklığımız Commodore 64 'te kod yazarak olmuştu. Şimdi ne mi yapıyorum? Yine kod yazıyorum, yine kod yazıyorum :))) (Bulanıklık konusunda aynen senin gibiyim Yelizcim;) )
8- Kadınlar / erkekler, birbirlerine bir o kadar ihtiyacı olup - birbiri olmadan yapamayacak ama bir o kadar da birbirine uzak iki kavram. Farklı çalışan mantıklar, farklı bakan gözler, farklı düşünen beyinler ve sonuçta bir çatı altına giren bir kadın - bir erkek.
9- Hayat, üzerine düşündüğüm zaman neden yaşadığımı bir türlü çözemediğim, sayıyla sayıldığında uzunmuş gibi görünen ama yaşarken nasıl geçtiği bile anlaşılmayan bir gerçek. Dolu dolu, hakkını vere vere yaşamalı bence.
10- Çocukken, annem hep "Gönül diyor ..... yap" derdi. Tesadüf o ki bizim de bir Gönül Teyzemiz vardı. Annemin gönlü de çoğu zaman sevmediğim şeyler söylerdi ben de Gönül Teyzeye sinir olur dururdum :) Çocukluk işte ;)
11- Başkalarının zayıf tarafı, beni ilgilendirmez. Bana ve hayatıma zarar vermesin yeter. O zaman bir akrep gibi sokmak için zayıf taraflarına yönelebilirim.
12- Yalan söylemek; kötü bir şey arkadaşlar uzak durun!
13- Her şey kötü gittiği zaman, kimi zaman düzeltmek için canhıraş çalışırım kimi zaman da ben daha da kötüye giderim. Durumuna göre değişiyor sanırım :)
14- Geceleri, genlerim sağ olsun genelde deliksiz uyurum. Uyuyamazsam eğer yeni bir ev tasarlar, içini döşer orada yaşamaya başlarım. Olsaydı da iç tasarım kazansaydım dünyada işini seven nadir insanlardan olurdum :/
15- Başkalarına göre ben, dışarıdan bakıldığında buz gibi soğuk tanıdıkça hiç bırakılmayacak bir dostmuşum.
16- Kurtulmak istediğim korku, takıntılı korkularım yoktur. Olursa üstüne üstüne gider ortadan kaldırırım. Olacak varsa her şekilde olur sözüne inananlardanım.
17- Bazen düşünüyorum da, bizi bu hayatın içine atıp türlü zorluklarla sınayan, minik sevinçler yaratıp hepsini unutturan bir güç var mı gerçekten? Yoksa buna inanıp kendimizi mi rahatlatıyoruz. Bilmiyorum, bak işte yine başladım düşünmeye.
18- En çok utandığım şey, birinin bana veya yaptığım bir şeye iltifat etmesi. Sonunda "Ay yok ben yapmadım!" bile diyebilirim. O derece yani :)
19- Keşke ben, bazı şeylere kafayı takmamayı öğrenebilsem. Biraz daha rahat olsam, kim ne derse desin diyebilsem. İşte o zaman büyük patlamalar olacak :)
20- Anlamıyorum, diyebileceğim o kadar çok şey var ki hangi birini sıralasam bilemiyorum. Hiç girmeyelim o konuya.
İyi insan olalım yeter. Hayat işte tam da böyle güzel ;)
Yelizcim mim için teşekkürler.
1- Elimden gelse, doğan her yeni bebeğin iyi bir eğitim almasını, iyi bir çevrede yetişmesini sağlarım. Eğitim çevrenin desteği olmadan, çevreden görülenler de eğitim olmadan bir işe yaramıyor maalesef.
2- Kendi kendimi kontrol etmekte; kimi zaman zorlandığım doğrudur. Öyle dayanılmaz şeylerle, o kadar sık karşılaşmaya başladık ki hepiniz aynı durumdasınızdır eminim.
3- Beni en çok kaygılandıran şey, canlarımın başına bir şey gelebilme ihtimali. Evet, sevdiğimi çokça gösteremem biraz soğuk görünürüm o konuda ama mesela aradığımda telefonlarını açmazlarsa açılana kadar bin bir şey kurarım. Açtıklarında da "nasıl böyle bir düşüncesizlik yapabilirsiniz?" diye çok kızarım ;) Onlarsız yaşayamam. Hiç birine bir şey olmasın.
4- Hayatımın en kötü anı, yıllar yıllar önce dedem ve anneannem bir trafik kazası geçirmişlerdi. Dolayısıyla anne ve babam arabaya atlayıp taa Antalya'ya gitmişlerdi apar topar. Bizlere de ikisinin de iyi olduğunu hastaneden çıkar çıkmaz hep birlikte eve geleceklerini söylemişlerdi. Geldiklerinde büyük bir heyecanla kapıyı açıp anneannemin yanlarında olmadığını gördüğüm an hayatımın en kötü anıydı. Anneannem aslında kaza anında vefat etmiş ve annemler bu haberi geldiklerinde söylemeyi tercih etmişlerdi.
5- Yalnızken, hiç ama hiç kimsenin şahit olamayacağı bir Sinem çıkar içimden. Müzik açarım, dans ederim, hayal kurarım, yayılırım ... Yalnızken yapabileceklerimin sınırı yok. Belki de yalnızken en çok eğlenen insan seçilebilirim ;)
6- Nefret ettiğim, kompleksli ve kötü insanlardır her zaman. Kompleksleri yüzünden en yakınlarıyla birlikte kendi hayatlarını tam bir cehenneme çevirirler. Allah kimseye aşağılık kompleksi verip çevresine acılar çektirmesin. Kim olduğunu bilip hayatını ona göre yaşamalı insan. Ne güzel söylemiş atalarımız; Ayağını yorganına göre uzat diye. Uzatmazsan ne olacağı çoğumuzca malum!!
7- İşim, gücüm bilgisayar :) İlk tanışıklığımız Commodore 64 'te kod yazarak olmuştu. Şimdi ne mi yapıyorum? Yine kod yazıyorum, yine kod yazıyorum :))) (Bulanıklık konusunda aynen senin gibiyim Yelizcim;) )
8- Kadınlar / erkekler, birbirlerine bir o kadar ihtiyacı olup - birbiri olmadan yapamayacak ama bir o kadar da birbirine uzak iki kavram. Farklı çalışan mantıklar, farklı bakan gözler, farklı düşünen beyinler ve sonuçta bir çatı altına giren bir kadın - bir erkek.
9- Hayat, üzerine düşündüğüm zaman neden yaşadığımı bir türlü çözemediğim, sayıyla sayıldığında uzunmuş gibi görünen ama yaşarken nasıl geçtiği bile anlaşılmayan bir gerçek. Dolu dolu, hakkını vere vere yaşamalı bence.
10- Çocukken, annem hep "Gönül diyor ..... yap" derdi. Tesadüf o ki bizim de bir Gönül Teyzemiz vardı. Annemin gönlü de çoğu zaman sevmediğim şeyler söylerdi ben de Gönül Teyzeye sinir olur dururdum :) Çocukluk işte ;)
11- Başkalarının zayıf tarafı, beni ilgilendirmez. Bana ve hayatıma zarar vermesin yeter. O zaman bir akrep gibi sokmak için zayıf taraflarına yönelebilirim.
12- Yalan söylemek; kötü bir şey arkadaşlar uzak durun!
13- Her şey kötü gittiği zaman, kimi zaman düzeltmek için canhıraş çalışırım kimi zaman da ben daha da kötüye giderim. Durumuna göre değişiyor sanırım :)
14- Geceleri, genlerim sağ olsun genelde deliksiz uyurum. Uyuyamazsam eğer yeni bir ev tasarlar, içini döşer orada yaşamaya başlarım. Olsaydı da iç tasarım kazansaydım dünyada işini seven nadir insanlardan olurdum :/
15- Başkalarına göre ben, dışarıdan bakıldığında buz gibi soğuk tanıdıkça hiç bırakılmayacak bir dostmuşum.
16- Kurtulmak istediğim korku, takıntılı korkularım yoktur. Olursa üstüne üstüne gider ortadan kaldırırım. Olacak varsa her şekilde olur sözüne inananlardanım.
17- Bazen düşünüyorum da, bizi bu hayatın içine atıp türlü zorluklarla sınayan, minik sevinçler yaratıp hepsini unutturan bir güç var mı gerçekten? Yoksa buna inanıp kendimizi mi rahatlatıyoruz. Bilmiyorum, bak işte yine başladım düşünmeye.
18- En çok utandığım şey, birinin bana veya yaptığım bir şeye iltifat etmesi. Sonunda "Ay yok ben yapmadım!" bile diyebilirim. O derece yani :)
19- Keşke ben, bazı şeylere kafayı takmamayı öğrenebilsem. Biraz daha rahat olsam, kim ne derse desin diyebilsem. İşte o zaman büyük patlamalar olacak :)
20- Anlamıyorum, diyebileceğim o kadar çok şey var ki hangi birini sıralasam bilemiyorum. Hiç girmeyelim o konuya.
İyi insan olalım yeter. Hayat işte tam da böyle güzel ;)
Yelizcim mim için teşekkürler.
Konuyla İlgili Düşüncenizi Yorum Bölümünde Paylaşabilirsiniz