Kadınlarla erkekleri kim çözebilmiş ki ben çözeceğim? İyi ama aklıma takılan onlarca soru var. Eminim hepinizin vardır. Neden kadın erkeksiz, erkek de kadınsız olmaz? Olur olur demeyin olmuyor işte :) Birbirleri olmadan yapamadıkları gibi beraberlerken de anlaşamazlar hiç, peki neden? Güzel güzel anlaşsanız, konuşsanız, öpüşseniz, koklaşsanız olmaz mı? Olmaz :) Olur olur demeyin sakın yine! Cicim aylarınız, birbirinize karşı sabrınız, alttan almalarınız bitince göreyim sizi bir de ;)
Bizler arasındaki büyük muammaya hazır mısınız? "Kadınla erkekten arkadaş olur mu?" Olur tabii elbet olur ama bence ancak iki taraf da kendini biliyorsa olur. Sen hiç olabildin mi? diye soranlarınız varsa eğer cevabım kocaman bir hayır. Aslında her zaman bir kadının bir erkekle, başka bir kadından çok çok daha iyi arkadaş olabileceklerini düşünürüm. Hala düşünüyorum yani ümitliyim ama yaş 31 hala karşılaşmadım öyle bir şeyle. Bu vakitten sonra da olmaz herhalde. Ortaokul, lise ve üniversite dönemlerimde erkek arkadaşlarımın pek çoğu bana dost bahanesiyle yaklaşmış ve bana "Yaşasın bir erkek arkadaşım oldu. Onunla sırlarımı paylaşabilir, triplere maruz kalmadan konuşabilirim." duygusunu yaşatmışlardı fakat her seferinde niyetin farklı olduğu anlaşıldı ve büyük bir hüzünle baş başa bırakıp gittiler. Hala tam olarak karar verememiş olsam da ateşle barut yan yana durmaz sözüne daha yakınım galiba.
İki sevgiliyi huzursuz edecek unsurlar nelerdir peki? Bir başka kadın ya da erkek tabii ki :) Bir kaç örnekle oluşabilecek sorunları anlatayım:
Evde güzel bir sofra hazırlanır, belki de romantik bir gece geçirilecektir ki birden kapı çalar. Kapı açılır açılmaz, selamsız sabahsız eve dalan erkek arkadaşlar televizyonun önüne kurulup Playstation kumandalarını kaparlar. "Oğlum bilmem ne oyunun yeni sürümü çıkmış. Aldık geldik." derler. Kadın dumura uğramış, sinir krizinin eşiğine gelmiş bir halde, eşinin, bu halden anlamaz varlıkları nazikçe uğurlamasını bekler. Erkek ise romantik akşam yemeği ile arkadaşlarla oynanacak oyun arasında kalmış ne yapacağına bir türlü karar verememiştir. Eve dalan erkek arkadaşlar o an uğurlansınlar ya da uğurlanmasınlar evde huzursuzluğa yol açarlar. Belki de en kibar haliyle kadın eşine "Söyle o arkadaşlarına bir daha benim evime mağaraya girer gibi girmesinler. Telefon icat edileli yıllar oldu!" der. Erkekse cevap vermeme yolunu seçer. Örnekteki erkek arkadaşların neslinin tükenmesi dileğiyle diyor ve bir sonraki örneğimize geçiyoruz.
Çift evde oturmaktadır. Saat 23:00 olmuş yatsak mı yatmasak mı kıvamına gelmişlerdir ki telefon çalar. Arayan erkeğin bir kadın arkadaşıdır ve müsait olup olmadığını sormadan başlar muhabbete. Kadın kendi kendine "Sorun yok. Bir mesele vardır onu konuşuyorlardır." teskinleri verirken telefon sohbeti esnasında erkekten "Ne kıskanması? Neden kıskansın?" cümleleri duyulur. Bunları duyan kadın el kol hareketleriyle "Ne diyor o telefondaki kendini bilmez?" demek ister ve telefon kapanınca da der tabii ki. Telefondaki hatun neden "Eşin kıskanmıyor değil mi?" diye sorma gereği duymuştur? Bu soru kadının aklında döner döner durur. İşte bu kendini bilmezlerin de köküne kibrit suyu arkadaşlar.
Son örneğimiz ise şu şekilde olsun:
Arkadaşlarla birlikte çok güzel bir ortama gidilir, yeni insanlarla tanışılır, sohbet edilir her şey çok güzeldir. İlerleyen günlerde; karşı karşıya otururken ağzını bıçak açmayan hatunun biri erkeğe farklı zamanlarda önce "tatlım", sonra "canımın içi", hemen ardından da "bebeğim" diye hitap eder. Kadın ne mi yapar? Kendi kendine "Yuh! Yok Artık!" der. İşte bu sevgi pıtırcığı olmaya çalışan, yapay sevgi sözcüklerini kullanınca herkesin onu seveceğini zanneden, insanlara hitap şeklini acilen gözden geçirmesi gereken hatunlara da benden kocaman bir selam olsun! Bu şekilde erkeğin sempatisini kazanabilirsiniz ama hayatınız boyunca hiç istemeyeceğiniz bir de düşmanınız olur.
Sevgi sözcüklerinizi sevgililerinize kullanın arkadaşlar. Bu kadar geniş olmayın. İnsanlar birbirlerini sevdiklerini, onlara değer verdiklerini tavır ve davranışlarıyla da gösterebilirler. Lütfen değerlerimizi unutmayalım. Benim alanıma müdahale edilirse ben senin alanına uçarım mesela ;)
Hep erkeklerin arkadaşlarından mı örnekler oldu yahu? Evet, çünkü onlar arkadaşlarına ağızlarını açıp tek kelime edemiyorlar. "Heeeyyyt dur bakalım orada!" diyemiyorlar. Sonra kadınlar deli, kadınlar manyak, kadınlar kıskanç oluyor :))
Kayınvalide-gelin kavgalarının tek nedeni de onlar bence. Annesine "Anne, ben artık evlendim ve sen benim aileme müdahalede bulunmamalısın!" sözünü söyleyemeyen erkeğin karısı ya şehri terk eder, ya kayınvalidesiyle görüşmeme kararı alır ya da görüşüp her gece kavga çıkarır. Şeker gibi kayınvalideler klasman dışı tabii ki. Onlara saygımız sonsuz ;)
Son olarak mı? Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.
Bizler arasındaki büyük muammaya hazır mısınız? "Kadınla erkekten arkadaş olur mu?" Olur tabii elbet olur ama bence ancak iki taraf da kendini biliyorsa olur. Sen hiç olabildin mi? diye soranlarınız varsa eğer cevabım kocaman bir hayır. Aslında her zaman bir kadının bir erkekle, başka bir kadından çok çok daha iyi arkadaş olabileceklerini düşünürüm. Hala düşünüyorum yani ümitliyim ama yaş 31 hala karşılaşmadım öyle bir şeyle. Bu vakitten sonra da olmaz herhalde. Ortaokul, lise ve üniversite dönemlerimde erkek arkadaşlarımın pek çoğu bana dost bahanesiyle yaklaşmış ve bana "Yaşasın bir erkek arkadaşım oldu. Onunla sırlarımı paylaşabilir, triplere maruz kalmadan konuşabilirim." duygusunu yaşatmışlardı fakat her seferinde niyetin farklı olduğu anlaşıldı ve büyük bir hüzünle baş başa bırakıp gittiler. Hala tam olarak karar verememiş olsam da ateşle barut yan yana durmaz sözüne daha yakınım galiba.
İki sevgiliyi huzursuz edecek unsurlar nelerdir peki? Bir başka kadın ya da erkek tabii ki :) Bir kaç örnekle oluşabilecek sorunları anlatayım:
Evde güzel bir sofra hazırlanır, belki de romantik bir gece geçirilecektir ki birden kapı çalar. Kapı açılır açılmaz, selamsız sabahsız eve dalan erkek arkadaşlar televizyonun önüne kurulup Playstation kumandalarını kaparlar. "Oğlum bilmem ne oyunun yeni sürümü çıkmış. Aldık geldik." derler. Kadın dumura uğramış, sinir krizinin eşiğine gelmiş bir halde, eşinin, bu halden anlamaz varlıkları nazikçe uğurlamasını bekler. Erkek ise romantik akşam yemeği ile arkadaşlarla oynanacak oyun arasında kalmış ne yapacağına bir türlü karar verememiştir. Eve dalan erkek arkadaşlar o an uğurlansınlar ya da uğurlanmasınlar evde huzursuzluğa yol açarlar. Belki de en kibar haliyle kadın eşine "Söyle o arkadaşlarına bir daha benim evime mağaraya girer gibi girmesinler. Telefon icat edileli yıllar oldu!" der. Erkekse cevap vermeme yolunu seçer. Örnekteki erkek arkadaşların neslinin tükenmesi dileğiyle diyor ve bir sonraki örneğimize geçiyoruz.
Çift evde oturmaktadır. Saat 23:00 olmuş yatsak mı yatmasak mı kıvamına gelmişlerdir ki telefon çalar. Arayan erkeğin bir kadın arkadaşıdır ve müsait olup olmadığını sormadan başlar muhabbete. Kadın kendi kendine "Sorun yok. Bir mesele vardır onu konuşuyorlardır." teskinleri verirken telefon sohbeti esnasında erkekten "Ne kıskanması? Neden kıskansın?" cümleleri duyulur. Bunları duyan kadın el kol hareketleriyle "Ne diyor o telefondaki kendini bilmez?" demek ister ve telefon kapanınca da der tabii ki. Telefondaki hatun neden "Eşin kıskanmıyor değil mi?" diye sorma gereği duymuştur? Bu soru kadının aklında döner döner durur. İşte bu kendini bilmezlerin de köküne kibrit suyu arkadaşlar.
Arkadaşlarla birlikte çok güzel bir ortama gidilir, yeni insanlarla tanışılır, sohbet edilir her şey çok güzeldir. İlerleyen günlerde; karşı karşıya otururken ağzını bıçak açmayan hatunun biri erkeğe farklı zamanlarda önce "tatlım", sonra "canımın içi", hemen ardından da "bebeğim" diye hitap eder. Kadın ne mi yapar? Kendi kendine "Yuh! Yok Artık!" der. İşte bu sevgi pıtırcığı olmaya çalışan, yapay sevgi sözcüklerini kullanınca herkesin onu seveceğini zanneden, insanlara hitap şeklini acilen gözden geçirmesi gereken hatunlara da benden kocaman bir selam olsun! Bu şekilde erkeğin sempatisini kazanabilirsiniz ama hayatınız boyunca hiç istemeyeceğiniz bir de düşmanınız olur.
Sevgi sözcüklerinizi sevgililerinize kullanın arkadaşlar. Bu kadar geniş olmayın. İnsanlar birbirlerini sevdiklerini, onlara değer verdiklerini tavır ve davranışlarıyla da gösterebilirler. Lütfen değerlerimizi unutmayalım. Benim alanıma müdahale edilirse ben senin alanına uçarım mesela ;)
Hep erkeklerin arkadaşlarından mı örnekler oldu yahu? Evet, çünkü onlar arkadaşlarına ağızlarını açıp tek kelime edemiyorlar. "Heeeyyyt dur bakalım orada!" diyemiyorlar. Sonra kadınlar deli, kadınlar manyak, kadınlar kıskanç oluyor :))
Kayınvalide-gelin kavgalarının tek nedeni de onlar bence. Annesine "Anne, ben artık evlendim ve sen benim aileme müdahalede bulunmamalısın!" sözünü söyleyemeyen erkeğin karısı ya şehri terk eder, ya kayınvalidesiyle görüşmeme kararı alır ya da görüşüp her gece kavga çıkarır. Şeker gibi kayınvalideler klasman dışı tabii ki. Onlara saygımız sonsuz ;)
Son olarak mı? Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz.
Konuyla İlgili Düşüncenizi Yorum Bölümünde Paylaşabilirsiniz