Ölümün Kollarında - Killing Me Softly

Aşık Shakespeare'de Joseph Fiennes'e aşık olduğumu duyan Oscar Favorite bana Killing Me Softly'i önerdi. Neden önerdiğini filmi izleyince anladım. Film tam bir Joseph Fiennes resmi geçidi. +18 olduğunu şimdiden belirteyim sonra kimse söylenmesin. Ona göre izleyin. Hoş bu dönemde her 5 kadından 4'ü "Grinin Elli Tonu"nun filminin vizyona girmesini dört gözle beklerken Killing Me Softly onun yanında yunmuş yıkanmış kalıyor.

Kızımız Alice düzenli bir ilişkisi olan bir Web Tasarımcısı. Bir gün işe giderken Adam'la karşılaşıyor. Birkaç saniyelik bakışmalarından çok etkilenen Alice onu iş yerinin hemen önündeki kitapçıya girerken görüyor ve ofisindeyken dayanamayıp o da kitapçıya gidiyor. Birbirlerini gördükleri andan itibaren cinsel bir çekim duyan bu ikili birlikte oluyorlar ve Alice radikal bir kararla erkek arkadaşından ayrılıp Adam'a gidiyor. Birlikte çok tutkulu zamanlar geçiren ikili bir radikal karar daha verip evlenmeye karar veriyor. 
Adam'a aşık olan Alice her şeyden çok hoşnutken eve isimsiz mektuplar gelmeye başlıyor. Yaşanan bazı olaylara şahit oldukça daha Adam'ı doğru düzgün tanımadığını fark eden Alice Adam'ın geçmişini araştırmaya başlıyor. 
Film boyunca her karakterin bir şeyler gizlediğini düşünseniz de sonunda sizleri bir sürpriz bekliyor olacak. Polisiye kitaplarda olduğu gibi katil kim, katil kim diye düşünürken şaşkınlık verici bir sonla karşı karşıya kalacaksınız. Vasatın biraz üstündeki filmi mutlaka izlemelisiniz diyemeyeceğim. Unutmayalım ki izleme nedenimiz Joseph'tı. O halde Joseph severler ekran başına :)) 
Filmden bana kalan Joseph Fiennes'in güzelim sahneleri oldu :) Bakalım sizlere neler kalacak? Aşık Shakespeare'deki William mı? yoksa Ölümün Kollarında'ki Adam mı? diye soracak olursa kesinlikle cevabım William olacak. Oradaki albenisi bence bu filmde yok. Keyifli seyirler...

5 yorum:

  1. Sinem bu ne hız böyle inanmıyorum sana :) hiç de izledim falan diye de ses etmiyorsun sürpriz oldu görünce :)
    Öncelikle ilk paragraftaki ''Hoş bu dönemde...'' diye başlayan cümlen cuk yerine oturmuş. Aynen öyle. Ve son paragraftaki izleme nedenini de iliştirmen çok iyi olmuş çünkü ben de kesinlikle izlemelisin diye değil Joseph Fiennes için önermiştim ;) Fakat yine dediğin gibi ''şaşkınlık verici bir son'' meraklılarını bekliyor. Bir de şaka bir yana kadro da fena değil sadece Joseph değil Heather Graham, Natascha McElhone ve Ulrich Thomsen daha ne olsun yahu :) Ayrıca, Natascha Romeo & Juliet'in Lady Capulet'idir anladın sen onu ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hazır Joseph'a aşık olmuşken izliyim dedim :P vet, dediğin gibi kadro fena değildi. Romeo&Juliet'i büyük ihtimalle yarın izlerim:) tavsiyen için çoook teşekkür ederim.

      Sil
  2. İzlesem mi izlemesem mi bilemedim şimdi :) Daha dün gece Zero Theorem'i izlerken uyuyakalmış biri olarak performansım iyice yerlerde :)

    YanıtlaSil
  3. içgüdülerimden nefret ediyorum vallahi billahi filmin başından, sonunu anlamıştım. adamın iyi çıkmasını şeytanın o karının olduğunu ah ahh

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.