John Wick

Eski bir tetikçinin sevdiklerine zarar verirseniz başınıza neler gelebilir? sorusunun cevabı niteliğindeki John Wick'i izlemekten keyif alacağınıza inanıyorum. Karısıyla evlendikten sonra eski hayatını tamamen terk eden John eşi hastalanıp ölünce büyük bir boşluğa düşer. Kendisini toparlaması oldukça zaman alır. Hatta bu dönemde ölen eşinin kendisine hediye gönderdiği yavru köpek ona çok iyi gelmiştir.

Köpeği ve eski model arabasıyla günlerini doldurmaya ve üzüntüsünü yenmeye çalışırken hiç beklemediği bir şey olur. Rus mafyasının önemli isimlerinden Viggo Tasarov'un oğlu Josef, çok beğendiği eski model arabayı çalıp köpeğini öldürür. Bir de üzerine arkadaşlarıyla, John'u iyice dövüp evi terkeder. John'u çok iyi tanıyan Viggo John'un bu yapılanları ödetmek için geleceğini adı gibi bilmektedir.
Her çeşit önlemi alsa da Josef yaptıklarının cezasını çekecektir. New York'ta öyle bir kovalamaca başlar ki aksiyon hiç bitmez. Filmde en ilgimi çeken bölüm tüm bu katillerin bir arada kaldığı otel oldu. Belli kurallara uyarak bu otelde kalıp sonrasında birbirlerini öldürebiliyorlardı.
Her ne kadar Keanu Reeves'i sevsem ve oyunculuğunu beğensem de John Wick favorilerim arasına giremedi. Belki de bu aksiyon filmlerinden bunaldığımdandır kim bilir? Yine de aksiyondan hoşlananların kaçırmaması gereken film tempoyu hiç düşürmeden ilerliyor. Keyifli seyirler dilerim.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.