Varlık ve Piçlik - Hakan Akdoğan


Bir kitabı okumak yazarını tanımadan önce farklı, tanıdıktan sonra farklı hissettiriyor insana. Ne mutlu ki Kitap Ağacı sayesinde yine hayranlıkla takip edeceğim bir yazarla tanıştım. Bir süre önce Nü Peride isimli kitabından da bahsettiğim Hakan Akdoğan'ın bu kez Varlık ve Piçlik kitabından bahsedelim istiyorum.

Varlığının nedenlerini bir türlü anlayamamış bir radyo programcısı Derman. Radyo programında dertlilere derman olmaya çalışırken kendi dertlerinin çözümünü çok başka bir yer de arayan bir karakter var karşımızda. Sevgilisi Peri, her fırsatta kendini bulmak adına gittiği Kaplan Bar ve bir süredir yanına uğramadığı bir eşi var Derman'ın. 

Yaşadığı mutsuz evliliği aldığı haplarla mutlandırmaya çalışan, buna çalıştıkça depresyona iyice batan bir adam Derman. Bu mutsuzluktan kaçıp kendisinden on dört yaş küçük ve dünyalar güzeli Peri'ye sığınıyor fakat yine bir yanlış var ortada. Peri onu neden seviyor? Kendisini, Peri'nin gözünden sevilecek değerde bulamadıkça gitmesinden gün ve gün daha çok korkmaya başlıyor.
Babasıyla garip bir ilişkisi olan Derman'ın kendisini piç hissetmesi, kendisini de bir baba gibi hissedememesine yol açar. Satır aralarında karşılaşacağınız bir nokta da bunun zaten pek olası olmadığını gösteriyor. 

Her sayfasında karşılaşacağınız göndermelerle sizi düşünceden düşünceye sürükleyecek olan Hakan Akdoğan bu kitabıyla günümüzde tüketim toplumu haline getirilen bizlerin hazin sonunu anlatıyor. Belki de her birimiz bir gün Derman'ın çıkmazlarının içinde kaybolacak ve kendimizi onun gibi elimizde dedemizin jiletleriyle bulacağız.
Keyifle okuyun.

4 yorum:

  1. Piclik doğu toplumunda istenmeyen bir konum. Doğan bebeğin babasının yane nesebinin belli olmaması durumu. Böyle doğan masum bir bebeğin ne suçu var. Oysa inanç toplumlarında neslin korunması inancın esasıdır. Buradan yola çıkarak ailenin korunması ve yakın akraba evliliklerinin de bilimsel olarak engellenmesi teşkil edebilir. Batı toplumlarında neslin korunmasına yönelik ciddi bir tedbir yoktur. Bilmediğiniz bir kişi, kız ya da erkek kardeş bile olabilir. Hatat onla evlenebilirsiniz de. Bilmeden büyük cinayetlere de sebebiyet verilebilir. İşin daha da garibi İsviçrede lügatlardan Piç kelimesi kaldırılmıştır. Çünkü nesebi bilinmeyen bir kişinin istenmeyen kişi denilmesinin önüne geçmek için de olabilir. Oysa bu algı "Nesebi bilinmiyor" hükmüyle orata yol bulunabilinirdi. Bizde sadece babası bilinmeyen değil, gayri meşru doğan ve peydahlanan bütün çocuklara piç kelimesi kullanılmaktadır. (Biraz uzun oldu ama paylaşayım istedim)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kısa uzun her zaman paylaşabilirsiniz sorun değil. Bu kitabı okuyun mutlaka. Kendisine hiç piç denmemiş bir adamın kendini öyle hissetmesinden de bahsediyor kitap. Aslında babanın kim olduğunun bilinmemesi kavramından öte genel bir kavram olarak kullanılmış. Genel olarak hissedilen yalnızlık ve kimsesizliğe bir gönderme.

      Sil
  2. Yazarı hiç okumadım, anlattığın kadarıyla ilgimi çekti. Notumu alıyorum :))

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.