Sokak Köpeklerine Destek Olmak İster Misiniz?

Sokak köpekleri ülkemizin kanayan yarası maalesef. Kimi korkar toplatılsın ister, kimi nefret eder zehirler, kimi ah vah der ama ne bir mama ne de bir su vermeyi akıl eder ve bu liste böylece uzayıp gider. Çok küçük bir kesim ise elinden gelen tüm çabayı seferber edip ulaşabildiklerine biraz mama, biraz su ve biraz da sevgi vermeye uğraşır. Bu bilince erişmek o kadar da kolay değildir. Ancak onlarla haşır neşir olduğunuzda gerçeklerle yüzleşirsiniz ve yüzleşme anından itibaren onlara sırtınızı dönmek için vicdansız olmanız gerekmektedir.


Fotoğraflarda göreceğiniz 100 civarı köpek Ankara'nın farklı noktalarında, toplu halde yaşayan ve sadece birkaç vicdan sahibi insan tarafından devamlı beslenen köpeklerdir. Bir kısmı hasta, bir kısmı yaşlı, bir kısmı hamile olan bu köpekler büyük bir hızla da artmaktalar. Mahallelerinizden toplanıp şehrin uzak köşelerine, açlığa ve sefilliğe terk edilen bu canların böyle bir hayata mahkum edilmesi çok acı. Müslüman olduğunu iddia eden ama Allah'ın yarattığı canlara dönüp bakmayan bu ülke halkını bir kere daha düşünmeye davet ediyorum.

Eymir Gölü bisiklet kiralama noktası, Trt yanı ODTÜ ormanı ve Çubuk Barajı girişlerinden biri olan Baraj Mahallesinde bulunan, bizlerin beslemeye gidebildiği bu köpek grupları için yardımınıza ve desteğinize ihtiyacımız var. Kısırlaştırılmadıkları için sürekli üreyen bu canlıları en azından vasatın bir tık üstündeki koşullarda yaşatmaya çalışıyoruz.

Bizlere birçok farklı şekilde destek olabilirsiniz. Seçim tamamen size kalmış.
Bahsettiğim lokasyonlara mama ve suyu kendiniz götürebilirsiniz. Mama olmasa bile bu sıcaklarda nasıl susadıklarını tahmin edersiniz sanıyorum. Bizlere mama göndermek bir diğer seçeneğiniz. Köpek sayısı çok fazla olduğundan kendi imkanlarımız da bir yerden sonra yetmemeye başlıyor. Mama da alamam diyenler varsa küçük ya da büyük maddi desteklerinizle bizler beslemelere devam edebiliriz.

Bir diğer seçenek ise eğer bakabileceğinize inanıyorsanız onları evinize almak. Herkesin genel olarak kullandığı bir söylem var; "Hayvanları evlere hapsediyorsunuz. Onların doğal ortamı bu değil." Bu benim şiddetle karşı çıktığım bir söylem çünkü onlar artık eskiden var olan köpekler gibi değiller. Avlanabilecekleri, rahatça barınabilecekleri ortamlara sahip olmadıklarından sefillik yaşıyorlar. Bu nedenle onlara sahip çıkmak günümüzde olması gereken şey diye düşünüyorum. 

Başlarda bizlerden uzak duran bu canlılar artık bizi metreler ötesinden fark edip koşarak yanımıza geliyorlar. Karınları aç, suları yok ve dünyanın en sevgi dolu hayvanları olarak sevgiye muhtaçlar. Gözlerimizin önünde büyüyen yavrularımız, yaşlılıktan ya da hastalıktan ölenler ve maalesef grup kavgalarına kurban giden köpeklerimiz var. Besleme esnasında kavgaları önlemeye çalıştığımız da bir gerçek. 


Onları besleyenleri tanıyor ve işte böyle taa uzaklardan gelmesini bekliyorlar. 

Karınları doyduktan sonra ki keyif ve oyun zamanı. Bizlerin de en keyif aldığımız anlardan.


Bu ikisi de benim favorim. Bir bahçem olsaydı bir kere bile düşünmeden ikisini de evime getirirdim. Bir banyo ve gerekli aşılardan sonra aileden olurlardı ama şu an böyle bir imkanım yok maalesef. Dilerim bir gün o imkana da erişebilirim.

Biliyorum sözü çok uzattım ama ne kadar uzun anlatırsam sizlere derdimi o kadar iyi anlatabilirmişim gibi geliyor. Bu konuyla ilgili destek vermek isterseniz bana da yazabilirsiniz ancak direkt iletişim kurabileceğiniz kişi twitterda. @DokuzOlmaz hesabına bu konuyla ilgili yardımda bulunmak istediğinize dair bir tweet atarsanız size en kısa sürede geri döneceğine emin olabilirsiniz. Kendisinin hesabında çok farklı fotoğraflar da mevcut. 
Diliyorum sesimize ses gelir ve bu canları doyurmaya devam edebiliriz. İlginiz için şimdiden teşekkür ediyorum. Sevgiler...


Önemli Not: Biliyorum ki barınaklara götürülsün diyenler olacaktır fakat Ankara'daki barınaklarda sefalet diz boyu ve doluluk oranları normalin çok üzerinde. Önceleri gidebildiğimiz Gölbaşı Köpek Barınağı'ndaki duruma buradan ulaşabilirsiniz. Eskiden oraya beslemeye giden arkadaşlara yardımda bulunuyorduk ancak içerideki sefaleti duyurduğumuz için içeriye artık alınmıyoruz. Diğer destek verdiğimiz, sokak köpeklerini besleyen Saime Hanım'la ilgili yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Daha önce haberlere çıkan ve kendi imkanlarıyla onlara barınak da sağlayan Nevzat Amca ile ilgili yazım da burada.

22 yorum:

  1. Ben de Ankara da yaşıyorum. Ama o lokastona uzağım. Benim bulunduğum bölge de denk gelirse yardım ediyorum. Bende çok üzülüyorum. Haklısınız, Müslümanım deyip de etrafındaki canlılara yardım etmemek çok kötü. :(
    Allah yadımcınız olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederiz. En azından kendi çevrenizdekilere su ve mama desteği vermeniz bile iyidir.

      Sil
  2. bir ankaralı, başkentli olarak sokak hayvanlarına çok daha iyi şartlar sunulabilir diye düşünüyorum. gerçekten içim acıyor görüdğümde. yaşadığım bölgedeki kedi ve köpeklere her daim yardım ediyorum. evde yediğim tavuk-et-balık artıklarını buzlukta saklıyorum dışarı çıkarken illa ki denk geliyorum bu canlara. bir kap su değil bir kova su bulunduruyoruz sitemizin girişinde. havalar yazın kaynar, kışın dondurucu bu şehirde.. artık içim insalara değil de bu canlara acıyor sadece. onların doğasını ellerinden alıp geriye bir şey bırakmadan bir de sorumsuzca terkediyoruz kaderlerine... çok üzülüyorum.. elinize sağlık çok anlamlı ve önemli bir yazı olmuş..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstenirse elbette ki sunulabilir ama maalesef istenmiyor. Olay çıkmayacağını bilseler hepsini öldürürler diye düşünüyorum açıkçası. Tepemizde malum belediye başkanı olduktan sonra Ankara bir adım ileriye gidemiyor maalesef. Aydın ve ileri görüşlü bir belediye başkanına ihtiyacımız var.

      Sil
  3. fotoları görünce üzüldüm ufakken köpek tarafından kovalanıp yükseklten düşmüştüm o günden beri hayvalardan korkarım ama su ve mama vermeyi ihmal etmem. satın almak yerine sahiplense çoğu insan bu tarz görüntüler olmaz aslında hepimize vicdan lazım onlara karşı merhametli ve sahiplenici olabilmek için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kovalanmıştım ve yıllarca yanlarına yaklaşamadım ama bu durumu düzeltmem gerektiğini biliyordum. Sen de başarabilirsin. Sahiplenmek bir seçenek ama sahiplenmekle bitmiyorlar maalesef. Onlara gerçekten bakım gerek.

      Sil
  4. Merhaba,

    Bu yazıda insan olmanın gereğini gördüğüm için mutluyum! Dilerim bir şekilde konuya katkım olur. Paylaştığınız ve duyurulmasını sağladığınız için teşekkürler.

    Renkli günler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl duyarlı davrandığın için ben teşekkür ederim. Sevgiler.

      Sil
  5. Ah ne güzeller bunlar!
    Bizim de çevremizde yiyecek ve su vermek için kaplar, parklarda özel yerler var, muhakkak her gidişimizde veya yemek olduğunda gidip bırakıyoruz. Özellikle su konusunda çok haklısın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Harikasınız. Bulunduğunuz şehirde şehir dışında böyle yerler biliyorsanız oralara da besleme yapmaya gidebilirsiniz.

      Sil
  6. selam,
    belki me-how ekibi de birşeyler yapabilir
    röportajımızı okumak isterseniz aşağıda
    http://mavianne.blogspot.com.tr/2016/06/engeller-me-how-ile-ortadan-kalkacak.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapabilirlerse çok seviniriz :) Mutlaka okuyacağım röportajı.

      Sil
  7. İstanbul'da bir sitede yaşıyorum, her ay yapılan toplantılarda sitenin yüzlerce sorunu bir tarafa bırakılıyor, site içine giren kedi ve köpeklerin önlenmesi tartışılıyor. Ama ben ve benim gibi buna karşı gelenler hergün belirli yerlere yem ve su koyuyoruz.Yazınızı kopyalayıp sienin giriş panosuna asmak geldi içimden. Duyarlılığınız müthiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Dilerseniz asabilirsiniz. Sevildiklerinde çocukların en iyi oyun arkadaşı olabilecek bu canlıların site içerisine alınmaması tartışması oldukça düşündürücü bir durummuş.

      Sil
  8. Duyarlılığınız teşvik edici. Eymir çevresi gerçekten içler acısı, görmeyenin anlaması zor. Ancak bireysel bir yaklaşımla sadece beslemek yeterli olmuyor. Bu konuda tamamen planlı, iyileştirici bir politika uygulanması gerekiyor.
    Barınakların artırılması ve yenilenmesi, kısırlaştırma, pet shop larda hayvan satışının engellenmesi ve sahiplendirme kavramının topluma aşılanması gibi.
    Böylesi bir politika hayvancıkların daha iyi koşullarda yaşayabilmesini sağlayacağı gibi bizler için de fazlasıyla gerekli. Daha bu sabah saat 8 de 7-8 tane köpek hoşdere caddesinde karşıdan karşıya geçmeye çalışıyordu. Hatta bir tanesi yoluma çıktı. önceden fark ettiğim için zaten çok yavaşlamıştım. Normalde acayip de işlek bir yoldur, trafik hızlı ilerler. Eymir benim yaşadığım bölgeye çok yakın ve belli dönemlerde köpekler sürüler halinde semt merkezinde dolanıyor. Evinin elli metre ilerisindeki okula çocuğunu sırf köpeklerden korumak amacıyla servisle gönderen aile biliyorum.
    Yabancı belgesellerdeki hayvan hastaneleri, koruma ve tedavi programlarını hayranlıkla izliyorum. Bizimse her konuda öyle çok eksiğimiz var ki.
    Siz gayet insani bir yaklaşım sergilemişsiniz. Ben de ek olarak ortak bir toplumsal tepki oluşturalım diyorum.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok üzülerek böyle bir tepki oluşturamadığımızı bildirmek isterim. Zaten oluşturamadığımız için durum bu. Barınaklarda hayvanlara bakılmıyor. Kısırlaştırılmak üzere belediyelerce götürülen köpekler ya doğru şekilde kısırlaştırılamıyor ya da ameliyat sonrası tedavi iyi yapılmadığından öldürülüyor.
      Söylediğiniz şıkların her birini sırasıyla uygulamaya çalıştık. Barınaklara gidin çağrısı yaptık ama kimse oralı olmadı. Yeter ki bu canlar mahallerinden toplansın istediler. Çocuklarını korkudan servise veren tanıdıklarınız o köpeklerin aç kalmamasını sağlasalar ve köpeklerle iletişim kurmaya çalışsalar durum bu olmazdı.
      Emin olun aç kalmayan bir köpek semt merkezine gelip arabaların altında ezilmeyi hiçbir şekilde göze almaz.
      Bence siz çevrenizde evinizin önünde bir kap su ve bir kap mama bulundurarak toplumsal tepkiyi oluşturabilirsiniz. Bizim mahallemizde hiç kimse köpeklerden kaçmaz. Aksine tüm çocuklar köpekleri sevmek için yanaşırlar.
      Sevgilerimle...

      Sil
  9. Blogları gezerken yolum sana düştü canım. Ne kadar faydalı bir paylaşımda bulunmuşsun. Hayvanlar benim zaafım. Öyle üzülüyorum ki onlara. Allah'ın dilsiz kulları. Elimden geldiğince etrafımdakilere yardım ediyorum. Kuru mama alıp gezdiğim yerlere döküyorum. Hatta çoğu zaman bunu göstere göstere yapıyorum ki örnek olsun insanlara. Bir veteriner olsaydım derim kimi zaman. Alır elime ilaçları sokak sokak gezer hayvanları pireden, hastalıktan kurtarırdım derim. Bir de keşke bir sistemimiz olsa bizim. Mesela her bölgede artan yemekleri toplayan barınaklara ulaştıran araçlarımız olsa. Barınaklar gönüllülere değil de işin ehillerine emanet edilse, yani bu iş meslek olsa, oralar ihya edilse. Öyle çok yanlış var ki bu ülkede. İnsana değer bu kadar azken ve toplum olarak hayvanlar değer görmezken bu gidişatın değişmesi zor görünüyor. Olsun, iyi ki sizin gibi insanlar var. İnadına güzelleşek bu ülke. Belki zaman alacak ama umudum var. Sevgiler canım ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke söylediğin şeyler hayata geçirilebilse ama henüz aşmamız gereken çok basamak var oralara gelebilmek için. O zamana dek işte böyle kendi kendimize bir şeyler yapmalı ve bu canlara sahip çıkmalıyız. Teşekkür ederim güzel yorumun için.

      Sil
  10. Gerçekten çok harika bir yazı olmuş. Bu makalenin üzerine köpeklerimize destek geleceğini düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım söylediğin gibi olur :) Benim de tek dileğim o.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.