gabriel garcia marquez
kitap
kitap tavsiyesi
kitap yorumu
yüzyıllık yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez
Tam da kitabını okurken ölüm haberini aldım Gabriel Garcia Marquez'in. Kitapları yorumlarken yazar hakkında bir şey yazmam ama bu kez derinden etkilendim. Marquez'in hayal dünyasında gezinirken ondan üzücü bir haber almak beni gerçekten etkiledi. Yüzyıllık Yalnızlık, Marquez'in çokça gerçek bir o kadar da fantastik dünyasında çok güzel bir yolculuğa çıkaracak sizi.
Marquez, Yüzyıllık Yalnızlık'ta kendi doğduğu kasaba Aracataca'nın bir benzerini yani Macondo'yu yaratmış. Buendia soyunun 7 kuşağını okuyacağınız bu kitabın en büyük ilham kaynağı ise Marquez'i büyüten büyükannesi olmuştur.
“1947 yılıydı. On dokuz yaşındaydım. Hukuk fakültesinin birinci sınıfında öğrenciydim… İlk sayfadaki giriş cümlesini hatırlıyorum, şöyle diyordu: “Bir sabah sıkıntılı rüyalarından uyanan Gregor Samsa kendisini yatağın içinde devasa bir böceğe dönüşmüş bulur.” … Lanet Olsun! Okurken böyle mırıldandım kendi kendime, “Bu doğru olamaz! Kimse böyle bir şeyin yapılabileceğini bana söylemedi! Demek olabiliyormuş! Öyleyse ben de yapabilirim! Lanet olsun! Benim büyükannem de böyle anlatırdı hikâyelerini… En olmadık masalları sanki gerçekmiş gibi.”
Yukarıdaki gibi benzer yazıları okuyabileceğiniz, Hasan Saraç'ın kaleme aldığı çok güzel bir Gabriel arcia Marquez yazısına da yönlendirmek istiyorum sizleri. Kitaplarını okuyup beğendiyseniz ya da kim bu adam? diye düşünüyorsanız bence size onu anlatabilecek en güzel yazı. Buradan yazıya ulaşabilirsiniz.
Eee o kadar yazdın kitabı tavsiye ediyor musun diye soranlarınız varsa hala, tavsiye ediyorum kesinlikle. Kitapta sorun yaşayacağınız tek konu aynı ailenin kuşaklar boyu hikayesinden söz edildiğinden ve kendi ailelerinizden de aşina olacağınız şekilde aynı isimlerle karşı karşıya kalacaksınız. Eğer ben isimlere çok takılmam benim için önemli olan hikaye diyorsanız hiç düşünmeden okumanız gereken bir kitap diyebilirim. Keyifli okumalar.
Marquez, Yüzyıllık Yalnızlık'ta kendi doğduğu kasaba Aracataca'nın bir benzerini yani Macondo'yu yaratmış. Buendia soyunun 7 kuşağını okuyacağınız bu kitabın en büyük ilham kaynağı ise Marquez'i büyüten büyükannesi olmuştur.
“1947 yılıydı. On dokuz yaşındaydım. Hukuk fakültesinin birinci sınıfında öğrenciydim… İlk sayfadaki giriş cümlesini hatırlıyorum, şöyle diyordu: “Bir sabah sıkıntılı rüyalarından uyanan Gregor Samsa kendisini yatağın içinde devasa bir böceğe dönüşmüş bulur.” … Lanet Olsun! Okurken böyle mırıldandım kendi kendime, “Bu doğru olamaz! Kimse böyle bir şeyin yapılabileceğini bana söylemedi! Demek olabiliyormuş! Öyleyse ben de yapabilirim! Lanet olsun! Benim büyükannem de böyle anlatırdı hikâyelerini… En olmadık masalları sanki gerçekmiş gibi.”
Yukarıdaki gibi benzer yazıları okuyabileceğiniz, Hasan Saraç'ın kaleme aldığı çok güzel bir Gabriel arcia Marquez yazısına da yönlendirmek istiyorum sizleri. Kitaplarını okuyup beğendiyseniz ya da kim bu adam? diye düşünüyorsanız bence size onu anlatabilecek en güzel yazı. Buradan yazıya ulaşabilirsiniz.
Eee o kadar yazdın kitabı tavsiye ediyor musun diye soranlarınız varsa hala, tavsiye ediyorum kesinlikle. Kitapta sorun yaşayacağınız tek konu aynı ailenin kuşaklar boyu hikayesinden söz edildiğinden ve kendi ailelerinizden de aşina olacağınız şekilde aynı isimlerle karşı karşıya kalacaksınız. Eğer ben isimlere çok takılmam benim için önemli olan hikaye diyorsanız hiç düşünmeden okumanız gereken bir kitap diyebilirim. Keyifli okumalar.
Konuyla İlgili Düşüncenizi Yorum Bölümünde Paylaşabilirsiniz