Çok Pişmiş - Burnt

İzlerken ağzımın suyu aktı, o nasıl güzel tabak dizaynı, bu ne yakışıklı aşçı gibi tepkiler verebilirsiniz. Hiç birinden sorumlu olmadığımı baştan belirtir, Çok Pişmiş - Burnt filmini büyük bir keyifle anlatmaya başlayabilirim. Acıkmaya hazır mısınız?

Mutfakta çok becerikli olduğum söylenemez ama aşçı filmlerine özel bir ilgim var nedense. Burnt - Çok Pişmiş de bu güzel filmler arasındaki yerini çoktan aldı. 2 Michelin yıldızlı şef Adam Jones Paris'teki hızlı ve başarılı yükselişini aynı hızla düşürmüş ve başını her türlü belaya bulaştırmıştır. Fakat hayatını bu şekilde devam ettiremeyeceğini fark ederek eski parlak kariyerine dönmek istiyor. 

Tüm bağımlılıklarından kurtulup eski iş arkadaşlarını bir araya toplarken mutfağında çalıştırmak üzere yeni şefleri keşfetmeye de gidiyor. Beğendiklerini işinden kovdurtarak ya da farklı yöntemlerle ekibine kattıktan sonra sorunlu ayrıldığı eski arkadaşlarıyla arayı düzeltmeye çalışıyor. Restoranların mutfak bölümlerinde nasıl büyük bir stresin yaşandığını birçok filmde ve ülkemizde yapılan yarışmalar esnasında görme şansına erişmiştik. Yıldızları kapmak için yarışan şeflerin mutfaklarında izlediklerimizin kat be kat üzerinde bir stres yaşanıyor. Yani el becerisinin yanında sabırlı da olmanız gerekiyor.

Adam, ekibini kurup Tony'nin mutfağında şef olduktan sonra sıra üçüncü Michelin yıldızını alabilmek için tüm restoran çalışanlarının dahil olduğu bir eğitim başlıyor. İlk adım onları geldiğinde fark edebilmek, kaliteli servis ve elbette çok beğenecekleri tabakların ortaya çıkması. Bu kısmı tüm stresine rağmen eğlenceli bulmuş olmam da benim ilginçliğim ;) 

Bir yandan tüm bu Michelin yıldızı çılgınlığı sürerken Adam eski çılgın günlerinin hesabını bir bir ödemek zorunda kalıyor. Bu kısımda oldukça şaşıracağınız bir darbe alacağını da söylemeliyim.

Baştan sona severek izlediğim Burnt - Çok Pişmiş Bradley Cooper'ın oyunculuğuna benim gözümde bir yıldız daha katarken, Emma Thompson, Uma Thurman gibi sürpriz oyuncularla da çok keyiflendiğimi söylemeliyim. Michel karakterini canlandıran Omar Sy'ın da eğer izlemediyseniz The Intouchables - Can Dostum filmini mutlaka izlemelisiniz. Keyifli seyirler :)


20 yorum:

  1. dün gece izledim, ben de çok beğendim...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dün gece aynı şeyi yapmışız demek :) Beğenilmeyecek gibi değildi.

      Sil
  2. Merhaba. Blogunuzu takibe aldım. Çok renkli bir blog. Elinize sağlık. Ben de yazdıklarımı kitap yaparım diye yola çıkmıştım. :)Bana da beklerim. http://turgayaksoy.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) Umarım çıktığınız yol başarıyla sonuçlanır. Geliyorum hemen.

      Sil
  3. Gormustum ama izlememistim merak ettim şimdi :)
    Yetenekli yakışıklı şefler başka oluyor yahu :)

    YanıtlaSil
  4. Benim gibi mutfak meraklısı için biçilmiş bir kaftan galiba, çok merak ettim, izlicem ama geç saate kalmasa iyi sanki, ne dersin?
    Ellerine sağlık Her Şeyden Konuşmalı!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy kesinlikle çok geçe kalma izlerken kendini mutfakta ne yapsam diye düşünürken bulabilirsin ;) Ben teşekkür ederim :)

      Sil
  5. Ben bu adamın filmlerini seviyorum ya :) en kısa sürede izleyeceğim teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. Yorumunuz için teşekkürler. Hemen torrent olarak temin edeceğim :)

    YanıtlaSil
  7. Ben de izlememiştim. Güzel bir filme benziyor. Listeme aldım

    YanıtlaSil
  8. Tavsiyeniz üzerine izleme listeme aldım. Sonra yeniden yorum atarım. Emeğinize sağlık TEŞEKKÜRLER.

    YanıtlaSil
  9. Bu filmi bende listeme aldım .Adını daha önce hiç duymamışım çok üzüldüm bu duruma :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha yeni bir film zaten ve sıkça reklamı dönen bir film olamadı maalesef. Severek izleyeceğinizi düşünüyorum :)

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.