Köpeğinizle Denize Girmek

Bizim kızın denizi ilk kez gördüğü anı sizlerle paylaşmıştım. Patilerimizi sokmaktan öteye gidememiştik maalesef. Bu seferse 'babamın' da katkılarıyla kızım Karadeniz'le tanıştı.
Kucağıma alıp çok ileriye gitmeden bıraktım denize ve Hera can havliyle yüze yüze kumsala çıktı. Kumlarda, gerek patileri yandıkça, gerekse kumların havalanmasından hoşlanarak koştu, oynadı, zıpladı durdu. Biraz rahatlayınca bir daha kucakladım ve tekrar girmeyi denedik.
İlk seferki kadar olmasa da yine tedirgin bir şekilde üzerimden inmeden denizi seyretti. Ben de onu deniz suyuyla tanıştırdım.

Birazcık daha rahatlamış görünüyor öyle değil mi? Oysa ki ben o an hiç rahat değildim. Bacaklarım çizik içinde kaldı. Bir de morardı ki sormayın. Bir de bayramdan sonra gireriz bakalım o zaman neler yaşayacağız ;) 

Bu resimleri çektikten birkaç gün sonra yine bir arkadaşımla denizdeyken yanımıza başka bir Golden yüzerek geldi. Onun o rahat, keyif alarak yüzüşü o kadar hoşuma gitti ki anlatamam. Yüzdükten sonra bir de gitti kumsalda güneşlendi. Ardından da eve gitme zamanı diyerek evlerin arasında kayboldu. Belli ki sahibi kendisi gezsin dolaşsın, kafasına göre takılsın diye dışarıya salmıştı onu. Ben o raddeye gelecek kadar salabileceğimi düşünmüyorum ama gözümün önünde dolanmasına izin verebilirim belki ;)

Bu pozumuz da deniz sonrası temiz sularla yıkandıktan sonra güneş altında kururken. Ne kadar da masumuz değil mi?

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.